Türkiye cezaevlerinde yaşanan kapasite fazlası sorunu her geçen gün büyüyor. Ocak 2025 verilerine göre, tutuklu ve hükümlü sayısı toplam kapasitenin %27,48 oranında üzerine çıkarak yaklaşık 384.216 kişiye ulaştı.
Adalet Bakanlığı verileri de benzer bir durumu doğruluyor: Ağustos 2025 itibarıyla cezaevlerinin toplam kapasitesi yaklaşık 304.964 kişiyken, tutuklu ve hükümlü sayısı 413.780 olarak açıklandı yani doluluk oranı %35’lik bir fazlalığı yansıtıyor.
Bireysel cezaevlerine bakıldığında tablo daha da vahim: Örneğin, Silivri’deki Marmara 8 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda doluluk %212’ye çıktı—1.680 kişilik kapasitesi olmasına rağmen orada 3.563 mahpus tutuluyor. Diğer cezaevlerinde de tablo şöyle:
- Antalya L Tipi Cezaevi: %191 doluluk (3.188 kişi)
- Ümraniye E Tipi: %196 doluluk
- Kartal H Tipi: %146 doluluk
- Maltepe 1 No’lu L Tipi: %174 doluluk
Bu aşırı doluluk yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve toplumsal bir krizi de işaret ediyor. Uzmanlar, yargı sistemindeki tıkanıklık, hukuki süreçlerin uzaması ve toplumsal politikaların yetersizliği gibi yapısal sorunların bu tablonun temelinde yer aldığına dikkat çekiyor.