Korona virüs salgınında insanlarımız canlarını kaybediyor.

Sağlıkçılarımız da kaybediyor.

Bir savaşta nasıl ön cephelerde savaşan askerler varsa, bu mücadelede de sağlıkçılarımız ön cephede savaşan askerler gibi.

Salgının ilk patladığı günlerde nasıl minnettarlığımızı bildiriyorduk.

balkonlara çıkıp dakikalarca alkışlamadık mı?

Bizzat Sayın Cumhurbaşkanı da alkışladı.

Ancak aylardır Covid-19’un meslek hastalığı sayılması konusundaki mücadelelerine iktidar kanadından sıcak bakan yok.

Son olarak yine CHP’nin Covid’in meslek hastalığı sayılması yolundaki teklifinin AKP ve MHP’li milletvekilleri tarafından reddedildiğini öğrendik.

 

***

Eskişehir Tabip Odası önceki gün bir açıklama yaparak bu konuyu yeniden gündeme getirdi.

Türk Tabipleri Birliği’nin de bu konuda zaten çalışması var.

Meslek hastalığı; 6331 sayılı kanuna göre, işyeri ortamında bulunan faktörlerin etkisiyle meydana gelen hastalıkların ortak adı olarak tanımlanıyor. Gene aynı kanunun 3. Maddesi de mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık diyor.

WHO-İLO’ ya göre “Zararlı bir etkenle bundan etkilenen insan vücudu arasında, çalışılan işe özgü bir neden-sonuç, etki-tepki ilişkisinin ortaya konabildiği hastalıklar grubu’’ deniliyor.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ nun 14. Maddesi ise meslek hastalığını şöyle tanımlıyor, ‘’ Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı ya da yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.’’

Yani Covid 19’un da bir meslek hastalığı olduğu apaçık ortada.

 

***

Şimdi sağlıkçılar yeniden haykırıyor.

“Bu kadar tanımlamadan ve kanun maddelerinden sonra diyoruz ki, yukarıdaki kanun maddelerinden de anlaşıldığı üzere sağlık çalışanları için Covid-19 hastalığı bir meslek hastalığıdır. Bizler çalıştığımız sağlık kurumlarında, verdiğimiz sağlık hizmeti sırasında, yaptığımız sağlık görevlerimiz nedeniyle maruz kaldığımız Corona Virus sonucu Covid-19 hastalığına yakalanıyoruz ve ölüyoruz. Yasalarımızda meslek hastalıklarının bildirim ve kaydının birincil yükümlülüğü Sağlık Bakanlığı’ ndadır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından kayıtlarında olan Covid-19 hastası sağlık çalışanlarının sayıları günbegün açıklanmalı ve bu sağlık çalışanları meslek hastalığı geçirenler statüsüne alınmalıdır. Bizler emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bizler özlük haklarımızın gereği olarak karşılaştığımız Covid-19 ateşinin bizi yakması halinde bunun belgelenmesini istiyoruz. Covid-19 pandemisi bizi çalışamayacak derecede yaktığında, bizlerde hasar bıraktığında ‘’yaşamımızı devam ettirme sosyal güvencesi istiyoruz. Covid-19 pandemisi bizi öldürdüğünde, yaşamımıza mal olduğunda geride bıraktıklarımızın yaşamlarına devam edebilmesini istiyoruz. Dünyanın her tarafında verilen bu özlük hakkının ülkemizde de yasalaşmasını istiyoruz.”

 

***

Bu insanların sesleri neden duyulmaz.

Onlar da seslerini daha fazla duyurabilmek için önceki günden başlayarak

15 Kasım Pazar günü dahil olmak üzere beş gün boyunca “SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENDİKÇE KARANLIK ÇÖKÜYOR’’ sloganıyla her gece saat 21.00 de 1 dakika süreyle ışıkları yakıp söndürüyorlar.