Hani eskiler “Nerede o eski bayramlar” der ya, bizde şimdi “Nerede o eski seçimler” diyoruz.

Seçim tarihinden neredeyse aylar önce şehirlerde bir seçim havası olurdu.

Şimdi yok.

Seçime 1 aydan az bir zaman kaldı, Cumhurbaşkanı adaylarının mitinglerinin dışında pek hareket yok gibi görünüyor.

Eskiden hemen tüm caddeler parti bayraklarıyla süslenirdi, gerçi şimdi o kalmadı, çünkü çevre kirliliği yarattığı için kaldırıldı o uygulama.

İyi de oldu.

 

***

24 Haziran’da hem Cumhurbaşkanı seçeceğiz, hem de milletvekillerini.

CHP hariç siyasi partilerin liderleri aynı zamanda Cumhurbaşkanı adayı olduğu için adaylar il il dolaşıyorlar, seçim baskın olduğu için kimi zaman bir güne iki-üç il veya ilçe sığdırdıkları da oluyor.

Önce kendi kentimize bakıyoruz, sonra diğer illere bakıyoruz öyle hareketli bir seçim havası görünmüyor.

Bugünlerde partilerin giydirilmiş araçları, partilerin seçtikleri müzik eşliğinde dolaşıp propaganda yapmaya çalışıyorlar.

Adaylar mahallelerde, köylerde, ilçelerde seçim çalışmasını sürdürüyor.

Ancak vatandaşta pek coşku yok.

Adaylardan edindiğimiz bilgilere göre, hep şikayet, hep şikayet.

 

***

Bu arada partilerde liste depremleri de durmuş gibi görünüyor.

Listelerin açıklanmasından sonra “Denizler durulmaz, dalgalanmadan” demiştim.

Durulmuş görünüyor.

Her partide listelere tepkiler olmuştu.

Bunlar her seçimde oluyor, partililer yakınlarını veya görmek istediği insanları listelerde göremeyince doğal olarak bir tepki gösteriyor.

Adaylar önseçimle belirlenmediği için bu sıkıntılar hep yaşanıyor.

Oysa partiler her seçimde adaylarını üye katılımlı ön seçimlerle belirleseler, hem liderler rahat eder, hem bu tür tepkiler olmaz.

Hadi bu erken değil, baskın seçim oldu, zaman yoktu.

Ama partilerin çoğunda adaylar merkez yoklamasıyla belirlendiği için bu sıkıntılar hep yaşandı, bundan sonra da yaşanacak.