COVID-19 pandemisinin gıda tüketim alışkanlıklarımızın değişmesine neden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Konar bu etkileri şöyle değerlendirdi: “Kaygılı tüketici ve stokçu tüketici tutumları önemli bir yaygınlaşma göstermektedir. Bu durumda sorulması gerekenlerden birisi bu durumun pandemi sonrası, bir başka ifade ile post-pandemi sürece yansımalarının ne olacağıdır. Bu soruya doğru yanıtlar bulunmasının toplum sağlığı yanı sıra gıda endüstrisinin gelişimi ve değişimi için de önemi vardır. Küresel olarak pandemi sürecinde tüketicilerin uzun ömürlü gıdalara ilgi düzeyinin arttığı, ambalajlı ve ileri işlenmiş gıdaları tercih etmeye başladığı, haz amaçlı olarak tüketilen gıdaların tüketiminden ödün verilmediği ancak bu gıdaların da sağlığı destekleyici besin öğeleri ile zenginleştirilmesi beklentisine sahip oldukları görülmektedir. Ayrıca fizyolojik açlığın giderilmesi yanı sıra içerebileceği diğer besin öğelerinin sağlığını (özellikle bağışıklık sistemini) nasıl ve ne kadar destekleyebileceği gıda tercihlerinde daha çok dikkate alınan bir unsur haline geldiğini görmekteyiz. Pandemi sürecinde edinilen alışkanlıkların özellikle bazı yaş grubundaki tüketicilerde post-pandemi sürecinde de devam edeceği öngörülebilir. Bunlar arasında ev-içi tüketim düzeyindeki artış da yer almaktadır. Dolayısı ile post-pandemi süreç için öne çıkan konular arasında gıdaların raf ömürlerinin besin öğelerinde minimal değişim ile arttırılması, gıda ambalajlarının geliştirilmesi, gıda etiketlerinde artacak olası ‘etiket okur-yazarlığı ve hassasiyeti’ esaslı düzenlemelerin gerçekleştirilmesi bulunmaktadır. Özellikle alışılagelmiş gıdaların sağlığı destekleyici bileşenler ile takviye edilerek tüketici beklentilerine yanıt verilmesi büyük öneme sahiptir.”