Bugün benim gazetecilik mesleğinde 50 yılı tamamlayıp 51. yıla girdiğim gündür.

1972 yılının Şubat ayında o zamanların güçlü gazetesi Tercüman gazetesinde başladığım meslek hayatım devam ediyor.

Şubat’ta başladım ama neden Mayıs?

Çünkü gazetecinin yaptığı haberde imza yeni adının yazıyor olması çok önemlidir.

Benim de ilk imzalı yazım 15 Mayıs tarihinde yayınlanmış, bu nedenle Mayıs.

Hem de bir Eskişehirspor haberi.

***

İşte o günlerden bu güne tam 50 yıl geçmiş.

Bu sürede neler yaşandı neler, binlerce haber ve köşe yazıları.

Benim için gazetecilik bir yaşam biçimi, bir tutkuydu, halen de aynı heyecanla devam ediyorum, ömrüm ve sağlığım imkan verdiği sürece de devam edeceğim.

Ben alaylı bir gazeteciyim.

Ustam ise 89 yaşında halen haber peşinde koşan Rıdvan Uysal’dır.

İyi ki onun yanında gazeteciliğe başlamışım, iyi ki mesleği ondan öğrenmişim.

Meslek hayatım boyunca binlerce haber, köşe yazısı yazdım.

İnsanların, kurumların, kentin sorunlarını gündeme getirdim, çözüm bulmaya çalıştım.

Ama en zoru bu galiba.

Çünkü kendimi yazmak durumundayım.

***

Gazetecilik mesleğinde geçirdiğim bu süre içinde mesleki açıdan hayatıma dokunan meslek büyüklerim, arkadaşlarım oldu.

Rahmetli Naci Gelendost, Kenan Şanlıer ve Önder Baloğlu’ndan çok şeyler öğrendim.

Allah sağlık ve esenlik versin ustam Rıdvan Uysal, mesleği öğreten kişi.

Kemal Özuğur, Hüsnü Arslan, Yılmaz Karaca, Coşkun Kartal, Erdoğan Kahya, Avni Gelendost meslek hayatımın kilometre taşlarıdır.

Ve tabi ki ailem.

Mesleğe başlarken maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen babam Ahmet ve annem Perihan Özyazıcı. Akrabalarım ve yakınlarım.

Gazeteci eşi olmak zordur. Bu süreçte her zaman desteklerini gördüğüm eşim Türkay Özyazıcı, benimle aynı mesleği yapan oğlum Çağlar Özyazıcı ve basın camiasının içinde olan oğlum Çağdaş Özyazıcı.

Zaman zaman meslek içinde yollarımızın kesiştiği her zaman yanımda olan Ercüment Özyazıcı.

Ve yıllar içinde çeşitli gazetelerde birlikte çalıştığım işverenlerim, meslektaşlarım.

50 yıl bu köşeye sığar mı?

Elbette sığmaz, unuttuklarım varsa peşinen özür diliyorum.

Hepinize şükran borçluyum, teşekkürüm var.