Porsuk Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 42 olduğunu ifade eden Özbunar, bu doluluk oranın birkaç ay önce yüzde 38 civarında olduğunu hatırlattı. Özbunar, “İnsanlar barajlar doldu olarak bakıyor ama kar yağmadığı içi bu sene hala suyla ilgili sorunumuz var. Yağan yağışların tabii ki tarıma olumlu etkileri var. Özellikle ekili olan hububatlar bir nebze de olsa yeterli suyunu aldı. Ama yeterli değil hala. Hasat öncesi olgunlaşma döneminde bitki artık meyve vermeye başlayacağı dönemde de bir su ihtiyacı olacak. Eğer bu dönemde yağmur yağmazsa elde edeceğimiz verim kayıpları kaçınılmaz olur. Yağış gelmesi lazım gelmezse bizi sıkıntılı dönemler bekliyor. Tarımın kardeşlenme döneminde yağışlar yeterli su ihtiyacını karşıladı. Ama bu ürünün verime dönüşeceği kısımda yağışlar azlığı bize yol gösterici olacak. Kuraklık yok demek mümkün değil kuraklık kapımızda” şeklinde konuştu.

‘ORTAK KARARLAR ALINMALI’

Kurumların siyasi çekişmeleri bırakması gerektiğini aktaran Özbunar, suyun tarımsal üretim ve gıdanın olmazsa olmazı olduğunu vurguladı. Özbunar, “Biz gıda üretimimizi arttırmazsak, toprağımıza, suyumuza sahip çıkmazsak ilerde çok kötü günler bekliyor bizi. Üreticiler şu anda mısırdan büyük bir gelir elde ettiği için yoğun bir mısır ekilişi söz konusu. Kontrollü bir sulama yok. DSİ'den musluğu açan çiftçiye kadar bir masada oturup ortak kararlar almalıyız” dedi. Suyu kontrol etmenin çok önemli olduğunu kaydeden Özbunar, çiftçilerin eğitilmesin önemine dikkat çekti. Özbunar, “Seferberlik yapılmalı Tarım bakanlığının artık ürüne göre sulama yönetimi değil suya göre ürün yönetimini uygulamaya geçirmesi gerek. Su az olan bölgelerde suya az daha az gereksinim olan bitkileri yetiştirmemiz lazım. Kuraklığa dayanıklı bitkiler üretilmeli. Bunun hakkında birliktelik sağlanmalı” diye konuştu.




(Ufuk Azbay)

Editör: Milli İrade