Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından 5 gün süreyle ekranı karartılan TELE 1 Televizyonu önceki gece saatler 00.00’ı gösterirken karartıldığı gecede olduğu gibi aynı kişilerle izleyicisine yeniden merhaba dedi.

Özellikle bağımsız televizyon kanalları üzerinde ağır bir baskı uygulayan RTÜK tarafından ekranı karartılan televizyon yöneticileri, bu haksız-hukuksuz karar karşısında haklarını arayacaklarını belirttiler.

TELE 1’in ekranının karartıldığı gece ekranda ana haber sunucusu Evren Özalkuş, Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Gazeteci Necdet Saraç, CHP PM üyesi Eren Erdem ve gazeteci Fikret Bila ile el sallayarak veda etmişlerdi.

 

***

Önceki gece anı ekip bu kez yine ellerini sallayarak merhaba dediler.

2020 Türkiye’sinde ekran karartmak gibi bir ceza olamaz.

Bu televizyona bir ceza değil, onun izleyenlerine bir cezadır.

Zaten Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ da bu haksız kararı uzun cümlelerle eleştirdi ve bu kararın altında imzası bulunan üyeler hakkında gerekli yasal işleme başlanacağını da ifade etti.

RTÜK Yönetiminin kendisini mahkeme yerine koyduğunu da ifade etti.

Konuklar da o geceyi ve yayına tekrar başlanan geceyi kendi görüşlerine göre ifade ettiler ve kararı eleştirdiler.

Süreç içersinde başta Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Basın Konseyi, TGS ve diğer basın meslek kuruluşları yaptıkları açıklamalarla ekran karartılmasını eleştirmişlerdi.

 

***

Bu ceza aynı zamanda RTÜK’ün oluşumunu da tartışmaya açtı.

RTÜK yönetimi siyasi partilerin aldıkları oya göre, temsilci göndermesiyle oluşuyor.

Hangi siyasi parti iktidardaysa ve ne kadar çok oy aldıysa gönderdiği üye sayısı da daha fazla oluyor.

Üyeler hangi siyasi partiden olursa olsun, siyasi bir kimlik de taşıyorlar aynı zamanda.

Şu andaki mevcut duruma göre AKP’nin 5, CHP’nin 2, MHP’nin 1, HDP’nin de 1 olmak üzere 9 üye üye bulunuyor.

Kararlar da genellikle oy çokluğuyla alınıyor.

Tele 1’e verilen cezada da 5 AKP’li 1’de MHP’li olmak üzere 6 oyla alındığı biliniyor.

Genellikle AKP’li ve MHP’li üyeler aynı yönde oy kullanıyorlar.

 

***

Dedim ya bu ceza oluşumu da tartışmaya açtı.

Türk televizyonlarını denetleyen, onlar hakkında kararlar alan hatta cezalar veren bu kurulun siyasetten uzak olması düşünülemez.

Partiler tarafından gönderilen üyeler o siyasi partinin isteği doğrultusunda karar alabiliyor.

Bugün AKP iktidarda üye sayısı daha fazla.

Yarın bir başka parti iktidara gelir onun üye sayısı fazla olur.

Siyasi partinin görüşüne göre üyelerin görüşleri de paralellik gösterebilir.

Bu nedenle RTÜK yönetiminin bağımsız kişilerden oluşması yolunda bir görüş de ortaya çıktı.

Değişir mi?

Zannetmiyorum, bu böyle gider.