Bozukluğun genetiğinde cinsiyet farklılıklarını inceleyen bir araştırmaya göre, kadınlar erkeklere göre majör depresyona yakalanma konusunda daha fazla genetik risk taşıyor.
Avustralya'daki QIMR Berghofer Tıbbi Araştırma Enstitüsü öncülüğünde yürütülen ve Çarşamba günü Nature Communications'da yayımlanan araştırmada, yaklaşık yarım milyon kişiden alınan genetik veriler analiz edildi.
Kadınlarda depresyonla ilişkili 16, erkeklerde ise 8 genetik varyant bulundu; bunlardan biri de X kromozomunda yeni keşfedilen varyant.
Bulgular, depresyonun genetik temelinin büyük oranda cinsiyetler arasında paylaşıldığını, ancak kadınların genel olarak daha yüksek bir genetik risk yüküne sahip olduğunu ve bu durumun dünya genelinde neden bu rahatsızlığın kadınlar arasında daha yaygın olduğunu açıklamaya yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar ayrıca bazı genetik varyantların kadınlarda ve erkeklerde diğer sağlık sorunlarını farklı şekilde etkilediğini buldu; bunlar arasında depresyonlu kadınlarda daha sık görülen metabolik semptomlar da yer alıyor.
Çalışmaya göre, bulgular depresyonun genetik yapısının erkekler ve kadınlar arasında farklılık gösterdiğini ve bu farklılıkların anlaşılmasının tanı ve tedaviyi iyileştirebileceğini ortaya koyuyor.