Emek ve Dayanışma Günü, İşçi Bayramı olarak da adlandırılan 1 Mayıs tüm dünya ile birlikte Eskişehir’de de kutlandı.

Kutlama aslında güzel, hoş şeyler için yapılır.

1 Mayıs’a “bir kutlama” denilebilir mi?

Tartışma götürür.

Bugün ülkemizde hangi meslek grupları olursa olsun günlerinde mutlaka bir sıkıntı, bir şikayet vardır.

Bu da o meslek gruplarının kutlama yapmasına engeldir.

Her şeye rağmen Eskişehir’de 1 Mayıs kutlamaları kazasız-belasız bir şekilde gerçekleştirildi.

İşçi sınıfı sıkıntılarını anlattı, oynadılar güldüler.

 

***

Sendikasızlaştırmanın had safhaya ulaştığı Türkiye’de olan birkaç sendika da mücadele vermeye çalışıyor.

Aslında grev hakkı elinden alınmış bir sendikanın hiçbir yaptırım gücü yok demektir.

Grev hakkı işçilerinden elinden alınmadı denilebilir ama yaptırılmadıktan sonra öyle grev hakkı olur mu?

İşçilere şöyle bir kulak verdiğimizde bakalım neler söylüyorlar.

İşçi sınıfının geçmişte mücadele sonucu elde ettiği kazanımlarında, haklarında geriye gidiş söz konusu.

Enflasyon oranları hep açıklananın üzerinde çıkıyor.

Vergi adaletsizliği almış başını gidiyor.

İşçilerin ücretleri gerçek enflasyon hesaplanmadan belirleniyor.

İşsizlerin sayısı 7 milyona ulaştı.

Bir de üstüne üstlük çeşitli başta Afrika ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen insanların çoğu kayıtsız-kuyutsuz çalışıyorlar.

Ayrıca son zamanlarda gündeme gelen kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesi ve emeklilikte yaşa takılanların durumu var.

 

***

Peki ne olacak?

Yine işçiler bu konuda ne düşünüyorlar.

İşçilerin emeği ve katkısı ile kazananlar, onların haklarını da vermelidir.

Tamam da nasıl alınacak bu haklar.

Bunlar hep güçlü sendikacılık ile olur, dağılarak, siyasi görüşe göre sendika kurarak alınmaz bu haklar.  

 

Gün birlik, beraberlik ve mücadele günü o da tamam

Ama 1 Mayıs kutlamasında bile birlik sağlanamazken, nasıl birlik olunacak da alınacak bu haklar.