(Ufuk Azbay) Süt Üreticileri Birliği Başkanı Yüksel Gedik, süt üretimin her geçen gün azaldığına maliyetlerden dolayı süt ineklerinin kestirildiğine dikkat çekerken Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Gazi Küçükarslan da hayvancılık yapan işletmelerin kapandığının altını çizdi. Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe de maliyetlerin dengelenmesi gerektiğini aktardı ve hayvancılık ve süt üreticiliğin sorunların başında bakıcı problemin geldiğini kaydetti.
‘SÜT YEME YETMİYOR’
1 Mayıs itibarıyla süt üreticine verilecek sütün litre fiyatı 14 lira 65 kuruş olacak. Yapılan fiyat artışının yetersiz olduğunun altını çizen Süt Üreticileri Birliği Başkanı Yüksel Gedik, süt fiyatının yemi karşılamadığını söyledi. Gedik, “Üreticiye verilen fiyat yetersiz. Girdilerimiz çok arttı. Özellik yemin fiyatı çok arttı. Süttün fiyatı yeme yetişemiyor. Verilen süt fiyatı üreticiyi kurtarmıyor. 13 lira 50 kuruştu. 14 lira 65 kuruş olacak. Bu üretici için yeterli bir fiyat değildir. Fiyat veriliyor, giderleri de sanayicilerle anlaşın deniliyor. Sanayicilerde giderlerimizi karşılamıyor. Üretici çok sıkıntılı durumdadır. Bölgede topladığımız süt sürekli azalıyor. Süt üretimi bitiyor. Çok azaldı. Böyle giderse süt bitecek. Süt bulamacağız. Üretici fiyattan memnun olmadığı için damızlık hayvanlarını kesiyor. Üretimiz zor durumdadır. İnek olacak düvelerini üretici kestiriyor. Hayvanda bulamayacağız damızlık yetiştiremiyoruz. Süt para yapmadığı için ineğini kestiriyor. İthal getirilmesi de çare olmaz. Hayvanı bedava versen almaz. Süt para yapmadığı için üretici ithal hayvanda almaz. Üretici İthal hayvan da getirse süt para yapmadığı için getirmez. Raflarda süt pahalı ama üreticiden alınan süttün fiyatı çok düşük. Süt fiyatı en az 16 lira olmalı ki biraz olsun kurtarsın. Biz 18-20 lira da istemiyoruz” diye konuştu.
‘YEME ZAM GELMESİN SÜTE ZAM İSTEMEYİZ’
Yem, mazot, elektriğin giderlerin en başında yer aldığını söyleyen Gedik, bir çuval yemin fiyatının 550-600 lira civarına ulaştığını kaydetti. Gedik, “300 liradan bu fiyatlara geldi. Yeme gelen zam yüzde 100. Süt yemin giderini karşılamıyor. Mecbur kalıyor üretici süt ineğini bitirmeye çalışıyor. Süt konseylerinin fiyat belirlediği gibi yem fiyatları da belirlensin. Arpa, buğdayın fiyatı yerinde duruyor. Yemin fiyatı artıyor. Yemin fiyatı artmasın süte zam da istemeyiz. Ayda 2 kez yeme zam geliyor. Herkes kafasına göre yeme zam vermesin. Yeme zam gelmesin süte zam istemiyoruz. Sattığımız süt yemi karşılamıyor. Geçen sene 18 ton günlük süt topluyordum. Bu sene 8 tona düştü. Bize hibe yapmasınlar. Yem kontrolden çıkmış durumda. Girdimize el atılsın müdahale edilsin” sözlerini kaydetti.
‘SÜTÇÜLÜKTE BİTİYOR HAYVANCILIK DA BİTİYOR’
Öte yandan Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Gazi Küçükarslan ise Süt ve hayvan üretimin her geçen gün azaldığına dikkat çekti Küçükarslan, “İnekler kesilmeye devam ediyor. Bu süt fiyatıyla üretici ineklerini kestirmeye devam eder. Bu fiyatlar üreticiyi kurtarmıyor kırmızı et de para etmeye başladı. Süt üreticisi de ineğini kestiriyor. Et para ediyor. Süt de para etmiyor. İthal hayvan mecbur getiriliyor. Hayvan üretimi çok azaldı. Biz geçen yıl 30 ton süt topluyorduk. Bu topladığımız süt miktarı 15 tona düştü. Her gün 4-5 işletme kapanıyor. Sütçülükte bitiyor hayvancılık da bitiyor” ifadelerini kullandı.
‘BAKICI PROBLEMİ ÇÖZÜLMELİ’
Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe de süt üretimi ve hayvan üretimi ile hem Eskişehir’de hem Türkiye’de sıkıntı yaşandığını belirterek sorunun çözümü için neler yapılması gerektiğine dair değerlendirmelerde bulundu. Tepe, “Seyitgazi bir tarım ve hayvancılık ilçesi ama hayvancılık bakıcının ve genç nüfusun şehir merkezine taşınması nedeniyle çok fazla küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı artmadı. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği destekleme projesi yapmıştık. 2020-2023 yıllarında 300 hayvan dağıtımı yaptık. Besi sığırcılığı çok öne çıktı son dönemde. Sütün litre fiyatının girdi maliyetlerini karşılamaması yem ve saman fiyatlarının çok fazla artması en büyük problemdir. Diğer büyük sorunda hayvancılık yapacak kişi bulunamıyor. Hayvan sayısının geldiğimiz dönemden bu yana yarıdan aşağıya düştüğünü görüyoruz. Bakıcı problemi çözülmesi gerekir. Maliyetlerin artması sıkıntıysa süt litre fiyatı da arttırılmalıdır. Litre fiyatı artırılırken giderlerinde dengelenmesi gerekir. Hayvan sayısı artırılmasıyla bakıcı problemin çözülmesiyle alakalı bir durumdur. Bakıcıların SGK primlerinin devlet aracılığı ile yatırılabilir. Belki bakıcı problemini belli ölçüde çözebilir. Bakıcı problemi çözülmezse genç nüfus kırsalda kalmazsa maliyetler düşürülmezse bu probleme artacaktır. Biz de belediye olarak hem süt kooperatifleri hem de yetiştiricilik kooperatifleri var. Onlarla irtibat halinde olacağız. Bir soğuk zincir, hem süt toplama hem mandıra şeklinde halk süt beraber çalışarak bunların değerlendirilmesine çalışacağız. Hibelerimiz devam edecek. Genel bir konu bu durum tüm ülkemizde geçerli köyden kente değil de göçü kentten köye artırıp bu tarz işletmeleri desteklemeliyiz. Hibeler verilmeli ama hibelerin kontrolü de yapılmalıdır” diye konuştu.
