Hamilelik, bir kadının hayatındaki en özel dönemlerden biri olsa da beraberinde yoğun duygusal dalgalanmalar getirebiliyor. Hormonal değişiklikler, doğumla ilgili endişeler, bebeğin sağlığına dair kaygılar ve yaşam koşullarındaki değişiklikler, birçok anne adayında anksiyete ve stres seviyesini artırıyor.

Uzmanlara göre hamilelikte kaygı yaşamak oldukça yaygın bir durum. Ancak bu kaygıların kronikleşmesi hem annenin ruh sağlığını hem de bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Psikologlar, düzenli uyku, dengeli beslenme, hafif egzersizler, nefes teknikleri ve doğuma hazırlık eğitimlerinin kaygıyı azaltmada etkili yöntemler arasında olduğunu belirtiyor. Ayrıca duyguları bastırmak yerine paylaşmanın, aile ve yakın çevreden destek almanın da önemli bir rolü var.

Uzmanlar, şiddetli ve günlük yaşamı etkileyecek düzeyde kaygı yaşayan anne adaylarının profesyonel psikolojik destek alması gerektiğini vurguluyor. Hamilelik sürecinde ruhsal dengeyi korumanın, sağlıklı bir anne–bebek bağı için temel oluşturduğuna dikkat çekiliyor.

Muhabir: Şebnem Yıldırım