Hamamyolu caddesi Eskişehir’in en eski yerleşim alanlarından biri.

Zamanında semt pazarının da kurulduğu bu cadde adını şimdilerde pek fazla kalmayan hamamlardan almış.

Eskişehir’in sıcak su kaynağının da merkezini oluşturur.

Zamanında Anadolu Üniversitesi rektörüyken Yılmaz Büyükerşen’in termal tesis projesi birkaç yıkık-dökük dükkana tercih edilmeseydi, şimdiki durumu çok değişik olurdu da işte öyle kaldı.

Afyon’daki Oruçoğlu tesisi Sıcaksular ve Hamamyolu Caddesini de içine alan geniş bir alanda olacaktı.

 

***

Akar deresi caddenin simgelerinden biriydi. Sebahattin Günday parkı bu caddeye hayat getirdi.

Eskişehir’in zırt-pırt motorlu araç girmeyen nadir mekanlarından biri.

Uzun yıllar görünümünden pek bir şey değişmeyen cadde, sonraları üzerinde çok oynanır oldu.

Odunpazarı Belediyesi’nin kuruluşundan sonra hemen her Belediye Başkanı bu cadde üzerinde oynadı, yeni görünümler kazandırdı.

Şimdi son olarak Kazım Kurt Başkanlığındaki belediye de büyük bir projeyi gerçekleştirmek üzere.

 

***

Hamamyolu Projesi başladığından beri bir eleştiri, bir eleştiri.

Yok ağaçlar kesilmiş de, yok beton yığını olmuş da.

Kaldı ki Başkan Kurt, buranın kentin en yeşil bölgelerinden biri olacağını açıkladı.

Şimdilerde İbrahim Karaoğlanoğlu caddesi geçici bir süreliğine kapandı ya esnaf şikayetleri de başladı.

Selami Vardar döneminde alt yapı için, Yılmaz Büyşükerşen döneminde tramvay projesi için koca koca İki Eylül, Sivrihisar, Doktorlar, Bağlar caddeleri aylarca kapatılmadı mı?

Sıkıntı çekilmeden bir şey olmuyor.

Yıkılıp-dökülmeden güzellikler ortaya çıkmıyor.

İbrahim Karaoğlanoğlu caddesinin şunun şurasında 15 gün kapatılacağı belirtildi, çoğu da bitti.

Bu proje nasıl olsa gerçekleştirilecek, bakalım nasıl bir şey ortaya çıkacak.

Her projeyi herkesin beğeneceği diye bir şey yok, önemli olan çoğunluğun beğenmesi.

Proje bitene kadar da bu eleştiriler devam edecek gibi görünüyor.

Maksat muhalefet olsun.

 

ESKİŞEHİR’DEKİ DENİZ

 

Edirne’nin Kırkpınar ağası, kendi belediyelerini eleştirirken Eskişehir’den örnek vermiş.

Şöyle diyor ağa.

“Edirne’de üç akarsu var. Üçü de denize akıyor. Eskişehir’e belediye başkanı deniz getiriyor, bizdekiler suyu denize atıyor. Belediyeler iktidardan olmalı. Recep Bey (Edirne belediye Başkanı) iyi biri ama iktidar değil. İktidarsız şehirler çok gelişmez. İktidarlı şehirlerin 1 saatte alacağını iktidarsız şehirler 1 yılda alır. Recep Bey Ankara‘ya çok gidiyor ama Edirne’ye getirdiği bir şey yok.”

Kaş yaparken göz çıkarıyor.

Eskişehir Büyükşehir iktidardan mı?

Eskişehir’in son 20 yıldaki gelişmesi ortada değil mi?

Nasıl iktidarsız şehirler gelişmezmiş…