Halit Gürsoy ismini Eskişehir’de bir çok insan duymuştur ama çevreyle ilgilenenler daha çok duyma ve tanıma imkanı bulmuştur.

Kısaca Gürleyikliler Derneği’nin başkanlığını da yürüten Halit Gürsoy, doğduğu köy olan Gürleyik’in doğal güzelliklerini korumak için verdiği mücadele ve ilginç senaryoları ile de tanınır.

Gürsoy, şimdilerde daha önce yapılan kapalı sistem sulama sistemini tekrar açık sisteme dönüştürmek için mücadele veriyor.

O yıllarda kapalı sistemin doğaya zararı olacağını savunan ve yaptırtmamak için elinden gelen gayreti gösteren Gürsoy, bunda başarılı olamamıştı.

Ama yılmadı, kendi köylülerinin de daha önceden kabul ettikleri sistemin zararlarını görmelerini sabırla bekledi.

***

Geçtiğimiz günlerde yaptığı sosyal medya paylaşımıyla da Devlet Su İşleri’ne kapalı boru sulama sisteminin sökülmesi ve eskiye dönülmesi için köy muhtarıyla başvuruyu yaptığını duyurdu.

Gürsoy, duygularını da şöyle paylaştı.

“Değerli dostlarım bugün (9 Eylül 2021) itibariyle Devlet Su İşlerine Kapalı Borulu sulama sisteminin sökülmesi doğal arka dönüşmesi için muhtarımızla birlikte dilekçe verdik. Şöyle bir soru aklınıza gelebilir.  Tam 5 adet tiyatral gösteri, hukuki mücadele yaptık. O zaman köylülerimden ve komşu köyden borulu sistemi istediler, sosyal medyadan Halıt Gürsoy sen hiç ark kürüdün mü diyorlardı. Ben 15 yaşımdan  beri çok ark kürüdüm. Açık kanalda tıkandığını görürsün, oysa borulu sistemde nereden tıkandığı bilinmiyor. Kapalı borulu sulama sisteminde dolayı su akmıyor. Şimdi yandım anam yandııım, ağaçlarım kuruyor diyor aşağı mahalleden Hasan Cavaş dayı. Sen o zamanlar bize çok söyledin demişti Hasan Cavaş dayım. Ağaçlarım kuruyor diye çok üzüldüğünü görmüştüm. Ağaçları evlatları gibi görüyordu.”

***

Halit Gürsoy, 9 Eylül günü Devlet Su İşleri 3. Bölge Müdürlüğüne verdiği dilekçede gerekçeleri ve isteklerini şöyle sıralıyor.

“Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü tarafından mahallede yapılan toprak altından suyun borulu taşınmasından bugüne kadar randıman alınamamıştır. Arazinin tehlikeli olan ve mutlaka boruyla aktarılması gereken heyelan, uçurum ve benzeri yerler dışında suyun doğal akışında üstü açık kanal yapılması çiftçi ve vatandaşın ortak arzusudur.

Tarım alanlarının ve ağaçların sulamasında sıkıntı yaşanmakta ve suyun varlığına rağmen yokluk yaşanmaktadır. Bu husus 32’si endemik 332 bitki çeşidine de zarar vermektedir. Ayrıca iklim değişikliği ve ani yağışlardan dolayı sel baskınlarına ve boru patlamasına da sebep olmaktadır. Çünkü açık kanal bilindiği üzere drenaj görevi de görmekte olup yangın söndürmede de kullanılmaktadır. Sonuç olarak Mihalıççık Gürleyik mahallesinden geçen ve sulamada kullanılan suyun zorunluluklar dışında kapalı boru içine alınmadan, doğal akışında bırakılması hususunda gereğini arz ederim.”

Bakalım bu mücadelenin sonu ne olacak?