cam-tutkusu-sanatseverleri-buyuledi-5

Cam yaşamımızın her alanında kullanıldığı gibi sanat alanında da kullanılıyor. Bilhassa da heykel alanında eserleri görüyoruz. Bunun örnekleri bolca, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Odunpazarı’ndaki Çağdaş Cam Sanatları Müzesinde yer alıyor.

     UNESCO tarafından 2022 yılının Cam Yılı ilan edilmesi ile beraber ülkemizin cam sanatlarında önemli merkezlerinden biri olan Eskişehirimizde de cam sanatları ile ilgili etkinlikler yaşanıyor. Bunlardan biri de, Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Müzeleri Kompleksindeki sergi salonunda peş peşe cam sanatçılarının sergileri açılıyor. Son olarak da geçtiğimiz gün (11 Ekim 2022) Eskişehir doğumlu İstanbul’da yaşayan cam sanatçımız Ekrem Özen’in “Tutku” adını verdiği cam heykelleri, büst ve rölyeflerinden oluşan sergisinin açılışı yapıldı.

      Ekrem Özen, Odunpazarı Belediyemizin geleneksel olarak düzenlediği Uluslararası Odunpazarı Cam Festivalinde tanıdığımız, eserlerini gördüğümüz hatta festivalin organizasinde büyük emekleri olan sanatçılarımızdan. Bu sergisinde sıcak cam şekillendirmeleriyle ve soğuk cam kesme yöntemleriyle yaptığı eserleri yer alıyor.

    Cam, heykel sanatında taş(mermer), ahşap, metal gibi kullanılan şeffaflığı, ışıkla ilişkisi ve işleme yönleriyle farklı, kendine özgü özellikleri taşıyan malzemedir. Diğer malzemelerle farklılığı nedeniyle de başlama, bitiş yani ele alınışı süresinde sanatçıdaki coşkulu bir istek ve sonucu görme isteği ve yirmi dört saatini onunla yaşaması bir tutku gerektirir. Sanatçı Ekrem  Özen’de sergisine  bu “Tutku” adını vermesi de oradan geldiğini düşünüyorum.

     Ekrem Özen 1954 yılında Eskişehir’in Yıldızören köyünde doğmuş. 1979 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Dekoratif Resim Bölümü’nden mezun olmuş. Yurtiçinde ve yurtdışında kişisel sergilerini açmış. Pek çok karma sergilere katılmış. Resmi ve sivil yapılarda farklı tekniklerle sayısız duvar resmi ve cam resmi uygulamaları yapmış. İstanbul Üniversitesi ve Akdeniz Üniversiteleri’nde Cam-Seramik Bölümlerinde Cam dersleri, Doğuş Üniversitesi’nde duvar resimi teknikleri dersi, Yeditepe Üniversitesi’nde Duvar Resimi Teknikleri dersi verdi. Çalışmalarını İstanbul Ortaköy’deki atölyesinde sürdürüyor. Ekrem Özen’in sergisi 23 Ekim’e kadar sürecek.

gazete

Sanatçı göçü ve Eskişehir

1960’lı yılların ikinci yarısında Eskişehir’de gördüğümüz sanat çevresi, Halkevleri’ndeyetişmiş birkaç ressam, karikatürcü, o dönemden birkaç şiir yazan ve liselerdeki resim ve edebiyat öğretmenleri ressam ve şairdi. Niçin yeni isimler yok denildiğini anımsıyorum. 1970’li yılların ortalarında heykeltraş Şahin Özyüksel, mimar Fahrettin Şengör, şair Yücel Saraçoğlu, grafiker Uzay Gedikli bir araya gelip bir sanat derneği kurma çalışmalarını başlattığımızda , esasında Eskişehir’den sanat okumak için İstanbul’a, Ankara’ya giden gençlerin olduğunu, okulu bitirenin Eskişehir’e geri dönüşlerini düşünüyorduk ama Eskişehir’de sanatın alt yapısı ve ortada bir sanat çevresi bulunmadığını bunun da yeni çıkanların bir müddet sonra  göç edeceklerini konuşuyorduk. 1979 yılında  Yalaman adası Porsuk Bulvarına dönüşürken oradaki yazlık sinema ve çay bahçelerinden birinin yerine İktisadi Ticari ve İlimler Akademisi’nin  (İTİA) o dönem Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen di ve Büyükerşen oraya bir Kültür-Sanat Merkezi yapılması için girişimde bulundu ve bende Eskişehir Sanatçılar Birliği Başkanı idim Büyükerşen’in o girişimine destek vermiştik. O günler yayınlanan  Abdülkadir Gürol’un yayınladığı Eskişehir gazetesi manşetten benim açıklamamda söylediğim “Kültür Sarayı göç etmeyi ortadan kaldırır” dediğimi vermişti.Gerçekten de o yıllarda Eskişehir’in etkinlikler için bir salonu yoktu.

     Bugün ülkemizin her şehrinde Eskişehir’den yıllar önce göç etmiş ya da üniversitelerinde sanat eğitimcisi olarak bulunan Eskişehirli sanatçımız vardır. Hatta şunu bile diyebilirim. Eskişehirin dışında Eskişehir’de yaşayanlardan çok Eskişehirli sanatçı vardır. Buna karşın bugün  Eskişehir’deki gelişmeler ve sanat ortamı nedeniyle Eskişehir ülkemizin her tarafından sanatçı göçü alan şehir durumundadır ama yine de sanatta daha yapılması gereken çok işlerimizin olduğu da bir gerçek…