İnsan sağlığı ve sağlığın devam ettirilebilmesi için ilaç olmazsa olmazlardandır.

İster hafif, ister ağır bir rahatsızlık geçirelim, bunu önlemenin ve tedavi etmenin yolunun adı ilaçtır.

İlacı tedavi görülen sağlık kurumlarından temin ettiğimiz gibi, en fazla ilaç temin edilen yer de eczanedir.

Artan enflasyon ile birlikte dövizin sürekli yükselişi büyük ölçüde dışarı bağlı olduğumuz ilaç sektöründe de fiyat artışlarına neden olmaktadır.

Sosyal güvenlik kurumuna da bağlı olan vatandaşların ilaç giderlerinin tamamı ya da bir kısmı devlet tarafından karşılanıyor ama karşılanmayanlar da o kadar fazla ki.

Bu nedenle ilaç fiyatlarındaki artış da halkı olumsuz etkiliyor.

***

Geçtiğimiz günlerde 9. Bölge Eskişehir-Bilecik Eczacı Odası Başkanı Ecz. Metin Kamış, bir açıklama yaparak sektördeki sıkıntıları dile getirdi.

Bunu çok sayıda eczacı da destek verdi.

İlaç Fiyat Kararnamesi’nde ki değişikliğin hiçbir fayda getirmediğini ileri süren Kamış, Eczacının karlılığını düzenleyen bu kararnamenin 2009 yılından beri güncellenmediğini, şu anki değişimin ise beklentilerin çok çok altında kaldığını söyledi.

Bir de örnek vererek, sektördeki sıkıntıyı dile getiriyor Kamış.

“Çok tercih edilen bir ağrı kesicinin fiyatı 2009 yılında 6.88 TL imiş. Şu anki fiyatı ise 31.71 TL. O tarihten bu tarihe ilacın fiyatı neredeyse yüzde 500 artmış. Bu kararnameye göre ilacın fiyatı arttıkça eczacı karlılığı azalmaktadır. Verilen örnekten yola çıkacak olursak 2009 yılından bu yana fiyatlar ortalama yüzde 300 civarı artmıştır. Kararname değişmediği için karlılığımızda benzer oranda azalmıştır. Bakınız biz insan sağlığını her şeyden önce tutan bir meslek grubuyuz. Bunun yanı sıra bir de ticari hayatımız var. Var olabilmek için işin bu tarafını da düşünmek zorundayız. Ticaret hayatı ile uğraşanlar da ticari sır diye bir şey vardır. Karlılıkta bu sırrın başında gelmektedir. Bizlerin karlılığı da ticari sır olduğu halde eczaneler ekonomik açıdan o kadar kötü durumdalar ki son bir kaç aydır herkes eczanelerin karlılıklarını öğrenmiş durumda. Çünkü içinde bulunduğumuz zor durumu ifade etmek için başka çaremiz kalmadı.

Bakınız biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Vatandaşlarımızı yaşatmak için eczanelerimizin de yaşamasını istiyoruz. Yetkililerin enflasyona karşı birçok sektörde yaptıkları iyileştirmeleri bizlerde de yapmasını bekliyoruz. Aksi takdirde çok yakın zamanda eczanelerimiz teker teker kapanacak. Her semtte insan sağlığı için 7/24 hazır olan eczanelerimizden birinin bile kapanmaması için mücadeleye devam edeceğiz. Umarım biz eczacılar daha radikal kararlar almadan önce yetkililer sesimize kulak verirler.”

***

Yani eczacının sıkıntısı bitmiyor.

Bir zamanlar hatırlar mısınız, eczanelerde ilaçtan çok parfümeri, oyuncak, deniz araç ve gereçleri, kişisel bakım ürünleri satılırdı.

Eleştirilere de neden olmuştu.

Şimdi pek o kadar değil.

Eczacı Odası Başkanı, eczanelerin kapanmasından söz ediyor.

Bu ciddi bur durum, yetkililer bu soruna el atmalı ve bu sese kulak vermeli.