Adar, “Bizim Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı olarak 31 Mart 2019 seçimlerindeki temel hedefimiz mevcut olan 5 belediye başkanlığı sayısını 8’e çıkarmaktı. En az onun kadar önemli konu Büyükşehir Meclisinde çoğunluğu sağlamaktı. Biz başarıyı yakaladık. 5 olan belediye başkanlığı sayısını koruduk, buna Alpu’yu ilave ettik, buna Seyitgazi’yi ilave ettik. Bir oranda Mihalıççık’ı ilave ettik. Çünkü Mihalıççık adayı, şu an Belediye Başkanı olan arkadaşımız Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı olarak ilan edilen arkadaştı. Ancak bildiğiniz gibi bu seçimlere ittifak olarak girildiği için ittifak ortağımızın Mihalıççık’ı ısrarla istediğinden ve o ısrar ve karşılıklı anlaşma sonucunda Mihalıççık İyi Partiye verildiği için geri çekilmek durumunda kalmıştı” dedi.

Adar, “partide birliğin sağlanması ve bunun tesis edilmesi gerekliği doğrultusunda düşündüğümüz tüm çabaya karşın bir grup arkadaşımız küçük kliklerle parti içerisinde sözüm ona demokrasiyi işletme adına olağanüstü kongre talebini içeren dilekçeyi getirdiler. Tabii ki bu talebin muhatabı Eskişehir İl Yönetimi değil. Bu talebin muhatabı Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel merkeziydi, Merkez Yürütme Kuruluydu. Dolayısıyla biz istişaremizi MYK ile yaptık. Bize iletilen talebi Genel Merkeze ilettik. Genel Merkez de bizim göreve devam etmemizi istedi. Biz de o doğrultuda görevimizi hali hazırda devam ettiriyoruz” diye konuştu.

 

İSTİNAF YOLU AÇIK

 

Bu arada o talebin akabinde bir başka olay gerçekleşti; eski İl başkanı partini kayyuma teslim edilmesi, mevcut yönetimin yerine kayyum atanması için bir dava süreci başlattı. O dava süreci hala devam ediyor. 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde cereyan eden davada 17 Eylül’de bir karar verildi. Bu kararda kayyum heyetine seçilmesi gereken üç isim belirlendi. Bu kararı 25 Eylül’de gerekçeli karar haline getirerek tebliğ ettiler. Kararın son cümlesini okumak istiyorum; “…Dair kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilin yüzüne karşı karar açık okunup usulen anlatıldı.”

Adar şunları söyledi. “Mahkeme kararı son derece net. Verilen karar kayyum heyetini belirliyor, bir tedbir kararı yok, ancak temyiz sonrası kesinleşecek bir karar. Bütün bunlara karşın dün kayyum olarak atanan arkadaşlar görevi devralmak istediklerini gelip bize ilettiler. Biz bu görevi henüz mahkeme safahatı sonuçlanmadığı için devredemeyeceğimizi söyledik. Biz yasanın verdiği her türlü karara saygılıyız ve bu karar sonucunda yapılması gerekenleri de süreç tamamlandığında yerine getireceğiz. Mahkeme diyor ki burada istinaf yolu açıktır, yargı süreci tamamlanmamıştır. Dolayısıyla siz kayyum heyeti olarak bu görevde değilsiniz.”