Hani deniliyor ya bu iktidar gidecekse kadınlar yüzünden gidecek diye.

Kadına şiddete, tecavüzlere, istismara ve hepsinden önemli kadın cinayetlerine karşı direnen kadın örgütleri, kendi özgürlükleri ile ilgili her türlü girişim karşısında da dimdik ayakta duruyorlar ve tavırlarını koyuyorlar.

Hafta içinde Eskişehir’de yaşananlar gibi.

Dede Korkut Parkı’nda yoga yapan bir grup kadın görevliler tarafından engellendi.

Gerekçe de CİMER’e yapılan şikayet.

Kim, neden bu olaydan rahatsız olmuş belli değil.

***

Yoga yapan kadınları engelleme girişimi Türkiye gündemine bir anda oturdu.

Yerel ve yaygın medyanın yanı sıra televizyon programlarının da konusu oldu.

Sosyal medya bu olayla çalkalandı.

Bunun üzerine Eskişehir’in cesur kadınları olayın gerçekleştiği günün ertesi günü aynı parkta toplandı.

Yüzlerce kadın bir araya gelerek yine yoga yaptı.

Bu arada Türk Dünyası Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Nabi Avcı, durumu kurtarmaya çalıştı ama iş işten geçmişti.

***

Kadınlar bu konuda ne demiş bir de ona bakalım.

“Yasaklar ülkesi Türkiye'de her gün yeni bir keyfi yasakla uyanıyoruz.

Biz sizin neden yoga yapanları engellediğinizi biliyoruz. Nedeni ne Cimer'e yapılan şikayet ne de halkın parktan eşit bir şekilde faydalanması. AnadoluFest'i neden engellediyseniz, Aynur Doğan'ın, Melek Mosso'nun sahneye çıkması neden engellendiyse, yoga yapanları da o yüzden engellemek istiyorlar. Ama bir şeyi kaçırıyorlar. Kadınlar sizin Yasaklarınızı tanımadı, tanımaz. Bizler bugün matımızı kaptık yogaya geldik. Hadi bizi de engelleyin. Eskişehir valisinin özgürlükleri kısıtlamaya yönelik bir süredir uygulamaya çalıştığı yasaklar, toplumsal barışı bozmaya dönük çabalardır. Valiliğin bu tavrı kadınların dayanışmasını bozamayacak. Bu yasakları da asla kabul etmiyoruz.”

***

“Ne giyeceğimize, kaç çocuk doğuracağımıza kadar karar verebileceklerini zanneden ataerkil zihniyet şimdi de nerede yoga yapıp yapacağımıza karışıyor” diyen kadınlar şöyle devam ediyor.

“Onlar istiyor ki kadınlar nefes almasın. Sadece evde otursun, temizlik yapsın çocuk doğursun ve hiç sesi çıkmasın.!  Yok öyle bize çizilen sınırları kabul etmiyoruz. Tüm parklar bizim. Biz kadınlar  matımızı alır Yogamızı yaparız..

Şimdi gözlerimizi kapatıyoruz deriiin bir nefes alıyoruz, nefesimizi yavaşça verirken Yaşasın Kadın Dayanışması diyoruz. Baskıyla kadınları durdurabileceklerini sananlar yanılıyorlar. Sesimiz bütün baskılara karşı eskisinden daha yüksek çıkıyor, kadınlar özgürleşiyor, örgütleniyor ve hesap soruyor. Geceleri de sokakları da parkları da terk etmiyoruz.”