Akıl ve bilimden uzak uygulamalar nedeniyle korona virüs tehlikesi giderek büyüyor.

Yani çember daralıyor.

Artık insanlar en yakınlarındaki insanların virüse yakalandığı haberlerini alıyor.

Alınan önlemler de bir işe yaramıyor.

Vaka sayıları giderek artıyor.

Bu konuda yetkililerin de uyardığı gibi, herkes kendinin doktoru olacak ve kendini koruyacak.

Maskeleri artık çene altından ya da kollardan alıp olması gereken yerlere takacağız.

 

***

 

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de avukat Ceren Koçak’ın açıklamalarını hayret içinde izledik.

Babasının rahatsızlanması üzerine gittikleri hastanede ailece koronavirüs olduklarını öğrendi. Herhangi bir belirti olamadan hastalığı 'asemptomatik hasta' olarak atlattığını belirten Koçak, "Testim açıklanır açıklanmaz herkesi aradım. Hasta olduğumu bilmediğim dönemde temas ettiğim, görüştüğüm kişilerden bazıları 'benim ismimi söyleme, bu sene tatilim yarım kalmasın. Benim ismimi söyleme işlerim var. Şu an dükkanı kapatamam' dediler. Bu bilinç düzeyi çok fazla yok yani bu da biraz yayılmaya sebebiyet veriyor" açıklaması medyada da yer aldı.

İnsanlar bu durum karşısında bu kadar duyarsız olabilir mi?

Hadi kendinizi düşünmüyorsunuz, başka insanları da mı düşünmüyorsunuz.

 

***

Yine Eskişehir’de meydana gelen bir durum.

500 nüfuslu Gürpınar Mahallesinde erişte hazırlamak için toplanan bir grup vatandaş, Korona virüse yakalandı. Şu anda karantinada bulunan vatandaşların yaşadığı mahallede yetkililer tarafından hiçbir önlemin alınmadığı görüldü.

Gürpınar Mahallesinde yaşayan 8 kadın, makarna hazırlamak için bir evde toplandı. Ertesi gün makarna kesenler arasındaki 4 kişide, daha sonra diğerlerinde Korona virüs tespit edildi. Şu anda mahallede virüse yakalanan 8 kişi karantinada. Gürpınar’da hiçbir önlemin alınmadığı görüldü. Normalde pandemi sürecinde karantinalı evlerde çeşitli önlemler alınırken, adeta sessizliğe bürünen 500 nüfuslu mahallede önlem alınmaması çevrede yaşayanları tedirgin etti.

Bir duyarsızlık örneği daha.

***

Bu korona virüs hayatımıza yeni yeni deyimleri de soktu.

Sosyal hareketlilik.

İnsanların hareketlerini engelleyen bir durum bu.

Sosyal hareketlik ne kadar önlenirse, bulaş riskinin de o kadar azalacağı düşünülüyor.

Ama nasıl olacak.

Önceki günden itibaren bir takım önlemler de hayata geçirilmeye başlandı.

Gece 24.00’ten sonra canlı ya da bant kaydı müzik olmayacak.

Eee saat 24.00’e kadar ne olacak?

Hastalık o saatten sonra mı bulaşacak?

Toplu taşımada yüzde 50 kapasite ve ayakta yolcu almama durumu da var.

İnsanların çoğu işlerine gitmek için toplu taşıma araçlarını tercih ediyor.

Bu da sıkıntı yaratacak gibi görünüyor.