BM insan hakları uzmanları, Almanya'yı, meşru Filistin dayanışma aktivizminin "suç sayılması, cezalandırılması ve bastırılması" olarak nitelendirdikleri uygulamaya son vermeye çağırdı ve ülkenin eylemlerinin temel demokratik özgürlükleri baltaladığı konusunda uyardı.
Uzmanlar, yaptıkları açıklamada, "Almanya'nın Filistin dayanışma aktivizmini bastırma çabaları ve polis şiddetinin devam etmesinden endişe duyuyoruz" dedi.
Uzmanlar, Berlin'i insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmeye ve "herkesin ayrımcılık yapılmaksızın barışçıl toplanma hakkına saygı göstermeye ve bu hakkı kolaylaştırmaya" çağırdı. Uzmanlar, "şiddet içermeyen protestoların korunduğunu ve cezalandırılmaması gerektiğini" ve muhalif siyasi görüşlerin "içerik temelinde haksız kısıtlamalara tabi tutulmaması gerektiğini" vurguladı.
Uzmanlara göre Almanya, İsrail'in Gazze'ye yönelik amansız saldırısının başladığı Ekim 2023'ten bu yana Filistin yanlısı protestolara yönelik kısıtlamaları yoğunlaştırdı; ancak gösterilerin çoğu barışçıldı. Protestocular, İsrail'e silah ihracatının durdurulması, Gazze'ye insani yardım erişiminin sağlanması ve Filistin devletinin tanınması gibi taleplerde bulundular.
Berlin'deki göstericilerin polis şiddeti, tutuklamalar ve yasaklarla karşılaştığı, hatta "Nehirden denize, Filistin özgür olacak" sloganı atan kişilerin gözaltına alındığı durumlar da dahil olmak üzere birçok durumla karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Uzmanlar, Alman mahkemelerinin sloganın korunan bir ifade olup olmadığı veya şiddeti onaylayıp onaylamadığı konusunda çelişkili kararlar verdiğini söyledi.
Uzmanlar, "Almanya, vahşet suçlarını ve soykırımı durdurmayı amaçlayan eylemleri bastırmak yerine desteklemelidir," dedi. "Hiçbir koşul, temel özgürlüklerin kullanılması nedeniyle gereksiz ve aşırı polis şiddetini veya haksız yere suçlu ilan edilmesini haklı çıkaramaz."
Eleştirmenler, Almanya'nın dış politika duruşunun, Filistin yanlısı sesleri susturmak için yürütülen iç kampanyayla da örtüştüğünü söylüyor. Son iki yılda yetkililer yüzlerce mitingi yasakladı, kültürel etkinlikleri ve akademik panelleri iptal etti ve İsrail'i eleştiren önde gelen uluslararası konuşmacılara vize vermedi.
İsrail'in sadık müttefiki olan Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Almanya'nın İsrail'in güvenliğine ilişkin tarihsel sorumluluğunun, Nazi geçmişi ve Holokost'a dayandığını defalarca vurguladı.
