Vücudun dik formunun oluşmasını sağlayan omurga yapısının, bir çizgi üstünde birbirinin ardı sıra gelen kemiklerden oluştuğunu belirten Op. Dr. Çağrı Kökoğlu, omurga üstünde meydana gelebilecek en küçük bir yanlış hareketin bile bu yapının bozulmasına neden olduğunu vurguladı. Omurga yapısında meydana gelen bel kaymasının, doğuştan veya sonradan olmak üzere çeşitli sebeplerden dolayı gerçekleşebildiğini ifade eden Kökoğlu, “Eklemlerde meydana gelen iltihap, kireçlenme ya da sıvı oluşumu gibi sebepler kemik rahatsızlıklarından kaynaklanan bel kayması sebepleri arasında yer alır. Ayrıca doğum aşaması esnasında oluşan komplikasyonlar ve vücudun yapısından kaynaklanan kalıtsal problemler, doğuştan kaynaklanan bel kaymasına sebep olabilir. Belde disk kayması olarak da bilinen bu durumun sonradan gelişmesine en önemli neden olarak yaşanan sakatlıklar gösterilmektedir. Spor ya da egzersiz sırasında yapılan ani hareketler, vücudun kaldırabileceği miktardan daha fazla ağırlık kaldırmak ve futbol gibi fiziksel rekabeti gerektiren sporlarda yaşanan kontrolsüz hareketler ya da çarpışmalar bel kaymasını tetikleyen dış sebepler arasında yer almaktadır” dedi.

"Yürürken çok kısa zaman aralıkları içinde durmak, belde bir kanal darlığı olduğunun habercisidir"
Bel kayması hastalığının belirtilerinden de söz eden Kökoğlu, hastalığın en tipik belirtisinin, yürürken sık sık durup dinlenme ihtiyacı hissetmek olduğunun altını çizerek, “Ancak bir süre dinlendikten sonra yeniden rahatlıkla yürür hale gelmektedir. Yürürken çok kısa zaman aralıkları içinde durmak, belde bir kanal darlığı olduğunun habercisidir. Kanal darlığı ise çoğunlukla bel kayması sebebiyle oluşan bir hastalıktır. Bunun dışında her iki bacak ile uzun zaman ayakta durmakla ya da uzun zaman oturmakla meydana gelen uyuşukluklar ve yanma hissi bel kayması belirtileri arasında yer alabilmektedir. Ayrıca gece vakti bacaklara sık sık kramp girmesi ve bacakların sık sık tutulması da bel kaymasının belirtileri arasında yer alabilmektedir” şeklinde konuştu.

Bel kayması tedavisi
Bel kayması için uygulanan tedavi yöntemlerinde de bahseden Kökoğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Sürekli istirahat etmek ve ani hareketlerden uzak durmakta tedavi aşamasında destekleyici unsurlar arasında bulunmaktadır. Eğer bel ve sırt bölgelerinde ağrılar oluşursa, bölgelere steroid enjeksiyon uygulanarak bu ağrıların giderilmesi sağlanır. Medikal tedavi ile iyileşme göstermeyen durumlarda ve ilerlemeye doğru giden bel kayması rahatsızlıklarında cerrahi müdahale yoluna başvurulmaktadır. Cerrahi operasyonda hastanın kayan omurunun tekrardan doğru yerine sabitlenmesi ve yerinden hareket etmemesi amaçlanmaktadır.”

Bel kayması ameliyatı nasıldır?
Bel kayması operasyonunun ardından hastanın günlük yaşamına azami ölçüde dikkat etmesi gerektiğine de dikkat çeken Kökoğlu, “Omurga üstünde cerrahi işlem gerçekleştiğinden dolayı oturma ve kalkma sırasında ani hareketlerden uzak durmalıdır. Bunun yanı sıra hasta, tam olarak iyileşmeden yorucu, zorlayıcı ve ani hareket gerektiren aktivitelerde bulunmamaya dikkat etmelidir. Bel kayması operasyonundan sonraki iyileşme aşamasında platinin durumunu tespit ve kontrol etmek için düzenli doktor kontrolü çok önemlidir. Fizik tedavi aşamasında ise fizyoterapi desteği sağlanarak iyileşme hızının artması amaçlanmaktadır. Operasyon geçiren birey, herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması durumunda 15 ile 20 gün içinde günlük yaşamındaki temel faaliyet ve aktivitelere dönebilmektedir. Nihai iyileşme süreci ise 4 ile 6 ay arasındaki süreçte sona ermektedir. Bel kemiği kaymasının tedavisi, teşhis konulmasının hemen ardından başlamalıdır. Eğer tedavi evresi gecikirse hasta bireylerde şiddetli bel ağrısına ek olarak; belden aşağısında hissizlik eklem ağrısı, kamburluk, idrarı tutamama, cinsel isteksizlik gibi problemler baş gösterebilmektedir. İlerleyen aşamalarda ise tedavi edilmeyen bel, kısmi felç gibi çok daha ciddi sağlık problemleri ile karşı karşıya kalabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Editör: Milli İrade