İstanbul Ticaret Üniversitesi ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstanbul Bölge Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen “Türkiye İstatistik Günü Paneli”, Üniversitemizin Sütlüce Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 99. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen panel, istatistik biliminin günümüzdeki rolüne dikkat çekti. Etkinliğe İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek, TÜİK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Demir, TÜİK İstanbul Bölge Müdürü Ali İhsan Yücedağ, TÜİK Uzmanı Canan Demirel, TÜİK’ten misafirler, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

PROF. DR. ŞİMŞEK: “İSTATİSTİK HAYATIN RİTMİNİ YAKALAMANIN ANAHTARI”

Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Necip Şimşek, istatistik biliminin hem teknik hem de düşünsel bir araç olarak hayatın merkezinde yer aldığını vurguladı. Prof. Dr. Şimşek, “İstatistik çoğu zaman sadece tablo, grafik, sayı ve formül gibi kavramlarla özdeşleştiriliyor. Oysa bu alan, hayatın dili ve verinin hikâyesidir. Bugün bir hastanede kullanılan tanı algoritmaları da, sosyal medyada bizi yönlendiren içerikler de istatistiksel modellerle belirleniyor. Bu nedenle istatistik sadece bir bilim değil; yaşadığımız çağda bir yaşam becerisidir” dedi.

TÜİK VERİSİ İLK KEZ YAYIMLANDI

TÜİK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Demir, panelde önümüzdeki hafta kamuoyuna açıklanması beklenen “İstatistiklerle Aile-2024” başlıklı verilerin bir bölümünü ilk kez İstanbul Ticaret Üniversitesi öğrenci ve akademisyenleriyle paylaştı. Doç. Dr. Demir, verilerin 14 Mayıs 2025 tarihinde resmi olarak yayımlanacağını belirterek, Türkiye’de aile yapısındaki değişimlere dikkat çekti. Doç. Dr. Demir’in aktardığı verilere göre, Türkiye'de doğurganlık hızı alarm veriyor. 2017 yılında 2,08 olan toplam doğurganlık hızı, 2023 yılında 1,51’e geriledi. Bu düşüş, demografik denge açısından kritik bir seviyeye işaret ediyor.

TEK KİŞİLİK HANE EN AZ BATMAN’DA

Doç. Dr. Demir’in sunduğu verilere göre ortalama hane halkı büyüklüğü de giderek küçülüyor. Buna göre 2008 yılında 4 kişi olan bu oran, 2024 itibarıyla 3,11’e düştü. Tek kişilik hane halkı oranı yüzde 20’ye ulaştı. Bu oran, özellikle Gümüşhane (%31,7), Tunceli (%29,8) ve Giresun (%29,7) gibi illerde dikkat çekici boyutlara ulaştı. En düşük oran ise Batman’da (%11,1) kaydedildi. Verilere göre yaşlı nüfusun önemli bir bölümü artık yalnız yaşıyor.

YALNIZ YAŞAYAN YAŞLI NÜFUS EN FAZLA BATI’DA

Doç. Dr. Demir’in yaşlı nüfusa ilişkin açıkladığı bilgiler ise şöyle: Türkiye'de 65 yaş üstü nüfus 9,1 milyon kişiyle toplam nüfusun %10,6’sını oluştururken, bu grubun %19,2’si yani yaklaşık 1,75 milyonu tek başına yaşıyor. Balıkesir, Çanakkale ve Niğde, yaşlıların yalnız yaşama oranının en yüksek olduğu iller arasında yer aldı. Geniş aile yapısında da gözle görülür bir erime var. 2016 yılında hane halklarının %16,5’i geniş ailelerden oluşurken, bu oran 2024’te %13,3’e geriledi. 2024 yılında boşanan çift sayısı ise 187 bin 343’e çıktı. Bu boşanmalardan etkilenen çocuk sayısı 186 bin 536 olarak kaydedildi. Velayetlerin %74,4’ü anneye, % 25,6’sı babaya verildi. Doç. Dr. Demir, 2025 yılının Aile Yılı olarak ilan edilmesinin önemine de dikkat çekerek “Aile, bizim kültürümüzde toplumsal yapının temelidir. Bu nedenle aile odaklı sürdürülebilir kalkınma politikaları artık zorunluluk haline gelmiştir” dedi.

YÜCEDAĞ: “VERİNİN ULUSAL MİMARLARIYIZ”

TÜİK İstanbul Bölge Müdürü Ali İhsan Yücedağ, kurumun kuruluş sürecinden bugüne kadar geçirdiği yapısal dönüşümleri ve resmi istatistik üretim yöntemlerini anlattı. Yücedağ, TÜİK’in 1926’dan bu yana kamuoyuna bilgi sunan, veri gizliliğini ve güvenilirliğini esas alan, uluslararası normlara uygun bir kurum olduğunu vurguladı. Kurumun 26 bölge müdürlüğü aracılığıyla ülke genelinde hizmet verdiğini belirten Yücedağ, “TÜİK’in ürettiği veriler sadece akademi ve kamu için değil, özel sektör, medya ve toplumun tamamı için referans niteliğindedir. Bu nedenle kurum olarak görevimiz, tarafsız ve şeffaf veriyi en güvenilir yöntemlerle üretmek ve kamuoyuna sunmaktır” dedi.

DEMİREL: “HER AY 600 BİNDEN FAZLA FİYAT VERİSİ İŞLENİYOR”

TÜİK Uzmanı Canan Demirel ise Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin nasıl hesaplandığına dair teknik ve saha sürecini içeren ayrıntılı bir sunum yaptı. Her ay yaklaşık 30 bin işyerinden 609 binin üzerinde fiyat verisinin derlendiğini belirten Demirel, TÜFE sepetinin çok dinamik olarak belirlendiğini, örneğin 2025 yılında TÜFE sepetine elektrikli otomobil, implant tedavisi, oyun konsolu, yüzey temizlik havlusu gibi yeni ürünlerin eklendiğini bunun yanında hazır pişmemiş köfte, şemsiye ve kadın pardösü ağırlığı azaldığı için 2025 yılında sepetten çıkarıldığını aktardı. Ayrıca internet üzerinden otomobil ve teknoloji ürünlerinin fiyatlarının “web scraping” yöntemiyle alındığını; zincir marketlerin kasa verileri ile yapılan barkod analizlerinin ise toplam verilerin %43’ünü oluşturduğunu söyledi.

TÜFE, TEK BİR MARKET ZİNCİRİNDEN BESLENMİYOR

Demirel, bir öğrencinin sorusu üzerine de bu istatistiklerin iddia edildiği gibi tek bir market zincirine ait olmadığını yerel zincirler de dahil olmak üzere tüm marketler zincirlerinin verilerinin baz alındığını kaydetti.  Etkinliğin sonunda gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde katılımcılar merak ettikleri konuları konuşmacılara yöneltti. Panel, İstatistik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Bağdatlı Kalkan ve Üniversitemiz İstatistik Bölümü Kurucusu Prof. Dr. Münevver Turanlı tarafından konuşmacılara teşekkür plaketi takdim edilmesi ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.

Kaynak: BÜLTEN