Eskişehir’de okullar tatile girdiğinde sanat etkinliklerine  de  yaz arası verilirdi, ta okullar açılıncaya kadar. Şimdilerde  ara ara sanat etkinlikleri yaşanıyor. Temmuz ayında Tepebaşı Belediyesi’nin  Atila Özer Karikatürlü Ev’de  14. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nın  Sergisi açıldı.

turz

Bu yarışma Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Nazmi Kozak’ın girişimi ve ünlü karikatür sanatçımız Prof.Dr. Atila Özer’in desteğiyle ve Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği ve Anatolia Turizm Araştırmaları Derneği’nin işbirliği ile 2009 yılında başladı. 14 yıldır yılmayan, yorulmayan  bir enerjisiyle Prof.Dr. Nazmi Kozak  büyük çaba göstererek sürdürüyor. Her yıl 65-70 arasında ülkenin karikatür sanatçılarının katıldığı bu yarışmaya 14 yılda 4bin sanatçının 11324 karikatürü yer aldı, her yıl bunların sergileri yapıldı, albümleri yayınlandı ve önemli bir Turizm konulu karikatür koleksiyonu oluştu.  Bugüne kadar bu yarışma; “Her Şey Dahil Sistemi”, “Turizm ve Barış”, “Turizmin Geleceği, Geleceğin Turizmi”, “Dünden Bugüne Tatiller”, “Seyahat Anıları”, “Havalimanı”, “Covit’19 ve Turizm” ve “Turizm Sektörü Çalışanları” farklı alt temalar belirlenerek düzenlendi. Bu yıl düzenlenen 14. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nın teması ise “Turizm Sektöründe Kadınlar” dı. Yarışma 17 yaş ve üstü “Yetişkinler” ve 16 ve daha alt yaşlar “Gençler” olmak üzere iki kategoride düzenleniyor. Ödüller arasında bir de bu yarışmanın başlatıcılarından Prof. Atila Özer adına da özel ödül veriliyor.

14. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması bu yıl Ürdün’ün önemli turizm bölgelerinden Petra Turizm Bölgesi ile Ürdün Kraliyet Havayolları’nın sponsorluğunda düzenlendi.  Yetişkinler Kategorisinde Birincilik Ödülünü İran’dan Ali Rastroo, İkincilik Ödülü Perulu karikatür sanatçısı Omar Zevallos Velarde ve Üçüncülük Ödülü de Makedonya’dan Jordan Pop-Iliev kazandılar. Prof. Atila Özer adına geleneksel olarak her yıl verilen Özel Ödülü bu yıl İranlı karikatür sanatçısı Heibat Ahmadi aldı.Gençler Kategorisinde ise Birincilik Ödülünü Türkiye’den Poyraz Din aldı. Aynı kategoride İkincilik Ödülünü Mısır’dan Wesam Khalil, Üçüncülük Ödülüne  Türkiye’den Furkan Aytur aldılar.

Karikatür sayfalarca yazarak  bir konuyu bir görsel resimleme ile daha etkili anlatıldığı ve anlaşıldığı için önemli sanat alanıdır. Gerek yarışmalarıyle  gerekse  sergileriyle ele alınan konuda çok değişik görüşler, değerlendirmeler ortaya çıktığı gibi bir de sorunları görme olanağı da verir. Hele bu bir de uluslar arası boyutu ile yani değişik coğrafyalardaki sanatçılarla yapıldığında dünyanın o konudaki sorunu daortaya konulmuş olunur. Karikatür tabi ki bir mizah alanıdır ve sanatçı çok ince espirisiyle konuyu mizahın abartısını da kullanarak gülünç yanını gösterir. Gerçektendir 14 yıldır düzenlenen bu yarışmanın sergisinde dünya karikatür sanatçılarının gözünde ve çizgilerinde turizm olayını gördük.


“Camı Kırık Şiirler Senfonisi” ya da Gürcan Banger’in Şiiri

Çağdaş ve modern şiir, iki içerikte üretilir. Birincisi, yaşamdan. İkincisi, şairin bilgi birikiminden yaşamı, çağı yorumlamasından, düşlerinden, ütoplasından , felsefe ve öteki disiplinlerle beraber bütün bilgilerinden olduğunu görüyoruz. Bu da şiir kalıplarını yıkıyor, serbest vezin denilen rahatlığı da getiriyor. Daha doğrusu şaire üslubunu yaratma özgürlüğünü de veriyor.

GÜR

    Elimde Gürcan Banger’in “Camı Kırık Şiirler Senfonisi” şiir kitabı var. İlk yayınlandığında okumuştum. Şimdi ikinci kez okuyorum. Gürcan Banger, çok geniş yelpazede donanımlı, yazılar yazan entelektüel kişileğe sahip. Şiirlerinde de bunun yansıması olur. Kavramlara boğulmuş şiirler görürüm, düşüncesinde idim. Oysa bu kitabından önce  birkaç şiirini görmüştüm. Şiirlerini ayrı tuttuğunu geniş düş gücünü ve insanın hallerini, özlemlerini ve konuşma rahatlığında verdiği  şiirlerini gördüm.

Boşuna denilmemiş; ikinci okumanın farkını. Yeni çok şey keşfederken içselleştiriyorsunuz. Biraz öyle bakıp, şiirlerinin içersine girince; Gürcan Banger Eskişehir’de çağdaş, modern şiirin  önemli şairlerinden, hatta  önde geleni olduğunu,  estetik yapısıyla da kendi şiirini yarattığını. Daha doğrusu, yüreği pır pır eden yufka yürekli bir şair  olduğunu gördüm, Gürcan Banger’i…    

En güzel örnektir kitaba adını verdiği şiiri. 

“Şiirin camını kırdığım,

bir karakış gecesiydi.

Senfoni sokağa taşsın istemiştim.

Isınsın yalnızlığın kedileri.”

 

Ben düşlerle yazılmış şiirleri seviyorum.   Ne demiş, P. V. Radot : “Düş olmazsa şiir olmaz.”  Banger  sık sık düşle gerçek arasında geziniyor şiirlerinde. Düşleri de güzel, imgeleri ile de iç içe…

“Bir hayali eğlence kurguladım.

Sen geç kaldın gene.

-geç de olsa hoş geldin-

Tutkuyla sarılayım istedim.

Sanki gücüm yetmedi.

Sen mi istemedin?

‘Neredeydin ? geç kaldın’ diyemedim.”

Gürcan Banger’in  çok genç yaşlarında şiire başladığını, bir dönem Haydar Ergülen’in de aralarında bulunduğu  “Deneme”(1971) dergisi çıkardıklarını iyi biliyorum. Haydar’lar şiirde yol alırken, Banger başka meslekte yol aldı. Şimdi onun şiirlerine ertelenmiş şiirler olarak bakıyorum. “Camı Kırık Şiirler Senfonisi” de ertelenmiş kitabı. Dorlion Yayınlarında (2019) çıktı. 28 şiirin yer aldığı 64 sayfalık kendini okutan şiirleri yer alıyor.

Gürcan Banger  yüreğini dillendiren, hassas ince duygulu, herkesin bam teline dokunan, her şiirinde öyküsünü de taşıyan, konuşurcasına şiirler veren şairdir.