Nihat Baş, “Türk-Kürt kardeşliği bu topraklarda bin yıldır süregelen bir kader ortaklığıdır. Bu kardeşliği kimse bozamaz” dedi. Baş, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

"Ülkemizde barış, huzur ve kardeşliğin hâkim olduğu bu tarihi dönemeçte; kan ve gözyaşının  sona erdirilmesi sürecinde emeği geçen, başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere, sürece katkı sunan tüm siyasi iradelere, sivil toplum kuruluşlarına ve özellikle DEM Parti yönetimine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Türk-Kürt kardeşliği, bin yıldır bu topraklarda aynı kıbleye yönelmiş, aynı sofrayı paylaşmış, aynı bayrağın altında can vermiş bir kader ortaklığıdır. Bu kardeşliği bozmaya  çalışanların hiçbir zaman başarılı olamayacağı bir kez daha görülmüştür. Milletimizin feraseti, devletimizin kararlılığı ve halkımızın birlik duygusu, bu oyunları yerle bir etmiştir.

Bu kutlu hamleyle birlikte, Türkiye Yüzyılı yalnızca ekonomik kalkınma ve teknolojik atılım değil; aynı zamanda kardeşliğin, barışın ve toplumsal bütünlüğün yüzyılı olacaktır. Bugün attığımız bu tarihi adım, sadece bugünü değil; önümüzdeki bin yılı da şekillendirecek bir kardeşlik mirasının nişanesidir.

Artık enerjimizi ayrışmaya değil birleşmeye, yıkmaya değil inşa etmeye harcayacağımız bir dönemin ilk günündeyiz. Gönüller bir, dualar bir, hedef bir olmuştur. Bu topraklarda barış yeşerecek, bu millet omuz omuza daha da yükselecektir.
Bu süreçte, yıllarca halkların kardeşliği, barış ve diyalog adına önemli katkılarda bulunmuş olan Sırrı Süreyya Önder'i de anmak isteriz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz; siyasetteki duruşuyla ve yapıcı yaklaşımıyla birçok kesimin takdirini kazanmış, diyalog yollarını açık tutarak barışçıl çözümlerin önünü açmaya çalışmıştır. Vefatı, ülkemiz için büyük bir kayıptır. Ailesine, sevenlerine ve tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Tekrardan yüksek sesle diyoruz ki, YAŞASIN TÜRK KÜRT  KARDEŞLİĞİ, YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ VE BÜYÜK TÜRKİYE"

Kaynak: Bülten