Vicdan sızlatan bir hatıra canlandı gözlerimin önünde. Bazı hatıralar gün geçtikçe kor olup vicdan dağlıyor. Köprülerin altından çok sular geçse de unutulmuyor. Öncesi keyifli gibi görünen sonrası vicdan sızlatan yaklaşık altmış yıllık acı bir hatıra. Yıllar sonra bile aklımageldikçe boğazıma bir şeyler düğümleniyor. Omzuma külçe külçe demir yığılmış gibioluyorum. Yıllardır ıstırabı kartopu gibi vicdanımda büyüdükçe büyüyen acı hatıra. 1965 Yılıilkokul 4’üncü sınıftan 5’e geçtiğim Temmuz’un sıcak bir günü idi.

Çocukluğumuzda yazları arkadaşlarla kırda manda güderdik. Köyümüzün Hatıp köprüsü denilen mevkiinde beş arkadaş öğle sıcağında mandaları Seydi suyuna yatırıp balık tutuyorduk. Yaklaşık 1,5 m uzunluğunda bir yılanın çıplak toprak üzerine uzanıp güneşlediğini gördük. Merhum Bünyamin Uslu yılana taş attı. O an yılanda gördüğüm öfke ve intikam hiddetini hiçbir canlıda gördüm, diyemem.  Yılan adeta füze olup Bünyamin’e doğru fırladı.  Yılanı durdurmak için müdahil olduk. Bir hayli uğraş neticesinde yılanı canlı yakaladık. Gelip geçen görsün diye iple kayalıklara bağladık. Görenlerden: “Aferin çekenler, alkış tutanlar, insana saldırmak neymiş görsün, yılan soyunu kurutmak lazım diyenler...“ oldu.O söylemlerin “gazıyla” yaptığımız yanlışı doğru zannettik. 

Yılana yaptığımız eziyeti az bulup yakmak için odun toplamaya başlarken eli asalı, yüzü sakallı, peşinde köpek, merkep üzerinde bir dede geldi. Bizim köylü değildi ama onutanıyorduk. Ona cümle âlem “Sancarlı Deli Hoca” diyordu. Hoca: “Çocuklar, nedir o?” dedi. “Yılan yakaladık.”  dedik. “O halde bırakın gitsin” dedi. “Olmaz! O Bünyamin’e saldırdı. Ya zehirleseydi? Cezasını çekmeli.” dedik. Deli Hoca: “Çocuklar ilk arbede sırasında öldürülseydi, neyse derdim. Varsayımlar üzerine hayvanda olsa cezalandırmak doğru değil. Kaldı ki, ilk saldırıda sizden kaynaklı.

Fırsat elinize geçtikten sonra o yılana işkenceye başlamışsınız… Onun doğal yaşam hakkını gasp ediyorsunuz. Aç, susuz, savunmasız bırakmakla ona zulüm yaptığınızın farkında mısınız? Yılan da olsa şu an o savunmasız mağdur bir mahlûk. Siz zalim misiniz ki, mağdura eziyet ediyorsunuz? Aynı şey size yapılsa ne dersiniz? Sizin bu yaptığınıza Allah razı olmaz. Bırakın kendi doğal halinde yaşasın. Ayak takımından olmayın! Akıllı, basiretli, mutedil, metanetli, merhametli ve adil olun! İntikamcı değil affedici olun.” dedi ve bize yılanı bıraktırdı. Sonra Hoca: “Çocuklar, iyi insanlardan olun. Kötülerden, uzak durun.” deyince, dedim. İyi insan nasıl, kötü insan nasıl olunur? 

Hoca’nın az sözle çok şey anlatmak istediği bilge tavrından anlaşılıyordu. Diğer bir ifade ile özelden sözle geneli kast türünden “Zikri has, irade-i âmm” ile sorunu çözmek istediği belliydi. Başkasına zarar veren kötü, fayda sağlayan iyi insandır. Fırsat bu fırsat deyip güçsüzleri ezmeye kalkışmayın. Öfkenize yenik düşmeyin. Adalet duygunuz daim galebe çalsın. Allah korkusu, bütün korkularınızın üzerinde olsun. Güç, bugün siz de olabilir. Yarın ne olacağını Allah’tan gayri kim bilebilir? Zulme tevessül etmeyin. Hayvanda olsa yaşam hakkına bağ vurmayın. Canları ancak Allah verir, Allah alır. Bir canlının bir başka canlıya eziyeti haramdır. Adli ilahideki mahkemeyi unutmayın!” dedi ve bizim köye doğru gitti. 

Kötülük ve iyilik bağlamında meseleleri doğru değerlendirmek lazım! Kur’an’ın Alak, Rahman ve Kalem surelerinde bilgiden, bilimden, kalemden, kıyametten, hesaptan, azaptan, varlıktan, yokluktan, mükâfat beyan buyrulmuş. Bazı müfessirler kalemden kastın akıl olduğu üzerinde durmuşlar. Fiziki kalemden ziyade yazmayı sağlayan fikri yapıya işaret etmişler. İnsan, insani değerlerini aklı nispetinde artırır ya da zayi eder. İnsan akıl nimetini kötülükleriyle yanlış, iyilikleriyle de doğru kullanmış olur. Kötü insan kötüye iyi, iyiye kötü diyendir. İyi insan iyiye iyi, doğruya doğru diyebilendir. Kötü insan yalan, iftira, gammazlık, hafiyelik, şımarıklık, haddi aşkınlık, zorbalık, tecavüz, hırsızlık, yağma, talan, vurgun gibi kötü hallerden biri ya da bir kaçı kendisinde bulunan kişidir. Velhasıl kötü insan namert, vefasız, insafsız, merhametsiz, hak-hukuk tanımayandır. İyi insan adaletli, erdemli, merhametli, müşfik, fedakâr ve vefalı olandır. 

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!

​​Yunus Emre GÜLLÜ-30 ARALIK 2023 / Milli irade