Nur Ateş Şahinkaya, “Gelişen teknoloji ve iletişim sayesinde hızla yayılan doğru veya yanlış her türlü bilgi insan sağlığını etkilemektedir. Eski dönemlerden bu ‘sağlıklı’ ve ‘güzel’ insan anlayışı değişmektedir. Günümüzde ise özellikle zayıf olmanın güzellik, sağlık ve başarıyla eşleştirilmesi, kilolu olmanın ise değersizleştirilmesi insanlar üzerinde bir sosyal baskı yaratmakta ve bu da bozulmuş bir beden algısına sebep olmaktadır. Hal böyle olunca kilolu bireyler zayıflamak için her yöntemi denemekte ve zayıflamak uğruna bilinçsizce yapılan diyetler insan hayatını riske atmakta. Özellikle son zamanlarda popüler olan aralıklı oruç tutma diyeti veya intermittent fasting diyeti de bunlardan biridir” dedi.  

 

“İLK ADIM HEKİMDEN GEÇER”

 

Gerek zayıflama diyeti gerekse hastalıklarınıza yönelik tedavi amaçlı diyete başlamak için ilk adımın hekimden geçmesi gerektiğini belirten Şahinkaya, şunları söyledi. “Hekiminiz muayenenizi yapar, gerekli tetkikleri ister ve tedavinize yönelik diyet için sizi diyetisyeninize yönlendirir. Diyetisyeniniz sizin yaşınıza, beslenme alışkanlıklarınıza, yaşam şeklinize, fizyolojik ve ekonomik durumunuza göre tedavinize yönelik diyetinizi size özel olarak planlar. Bu nedenle çevreniz, sosyal medya, internet veya televizyon aracılığıyla edindiğiniz bilgilerle diyet uygulamanız size geri dönüşü olmayan zararlar verebilir. Kısacası, zaman zaman trend haline gelen, bilimsel çalışmalar tarafından desteklenmeyen veya herhangi bir hastalığa özgü olan diyetleri zayıflamak amacıyla kullanmayınız. Size reçete edilmeyen ilacı kullanmadığınız gibi size özel planlanmamış diyeti de uygulamayınız.”