Doktora öğrencisi 25 yaşındaki Cercone, bilimsel yayınlarda makaleleri yayımlanan kazı başkanı Prof. Dr. Turan Efe ile Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Türkteki ile irtibata geçerek tarihi yerleşmenin özellikleri hakkında bilgi almak istedi. Elektronik posta yoluyla edindiği bilgiler ışığında tarihi çanak ve çömleklerin kültürler üzerindeki etkisine yerinde tanık olma konusunda Doç. Dr. Türkteki'ne teklifte bulunan Cercone, olumlu yanıt üzerine ilgili makamlardan izin alındı. Bu gelişmelerin ardından ABD'den temmuz ayında Türkiye'ye gelerek Seyitgazi ilçesinde yaklaşık 22 yıldır sürdürülen ve "Eskişehir'in bilinen en eski şehri" olarak adlandırılan Küllüoba kazılarına katılan Cercone, akademik hayatında önemli bir deneyimi kazanma şansını elde etti.

‘KAZI EKİBİNİN BİR PARÇASI OLDUM’

Ashley Cercone, kazı başkanı Prof. Dr. Turan Efe'nin tarifiyle "Büyük Kervan Yolu"nda yer alan Küllüoba Höyüğü'nün çok önemli bir tarihi alan olduğunu belirterek, 35 kişilik kazı ekibinde yer almanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Buffalo Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nde doktora öğrencisi olduğunu ifade eden Cercone, akademik kariyerini, kültür ve uygarlıkların günlük hayatta kullandığı çanak ve çömleklere etkisi üzerine yaptığını kaydetti. Cercone, bilimsel yayınlarda Prof. Dr. Turan Efe ve Doç. Dr. Türkteki'nin makalelerini okuyunca irtibata geçme ihtiyacı hissettiğini dile getirerek, şöyle konuştu:" Doç. Dr. Murat Türkteki ile elektronik posta yoluyla irtibata geçtim ve benim için çok değerli olan bu kazı hakkında bilgi aldım. Ardından kazı çalışmalarına katılmak istediğimi söyledim. İlgili makamlardan izin çıkınca da kazı dönemi başlangıcı olan temmuz ayında buraya geldim. Kazı ekibinin bir parçası oldum. Kazıya yardımcı oldum. Buradan çıkan eserler üzerinde incelemeler yapacağım." Daha önce Romanya ve Macaristan'da da kültürel kazı çalışmalarına katıldığını anlatan Cercone, "Akademik kariyerim açısında çok önemli olan Küllüoba Höyüğü kazısında bulunan çanak ve çömleğin Anadolu'daki yeri ve Tunç Çağı kültürüyle nasıl ilişkilendirildiği konusunu araştırıyorum." ifadelerini kullandı. Öte yandan, bu sezon kazı çalışmaları tamamlanan höyükte bulunan tarihi eserler, sergilenmek üzere Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesine gönderildi.