Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı, Cuma günü yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununa çözüm için sahadaki gerçekleri dikkate alan yeni bir yaklaşımın zamanının geldiğini söyledi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile New York'taki BM Genel Merkezi'nde yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Ersin Tatar, federal temelli çözüm önerilerine ilişkin 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi.

Tatar, Rum tarafıyla mart ve temmuz aylarında yapılan görüşmelerde iki taraf arasında güvenin artırılması ve yeni girişimlerde bulunulması konusunda mutabakat sağlandığını belirterek, BM Genel Sekreteri'nin himayesinde yapılacak üçlü toplantıya iyi niyet ve iyimserlikle yaklaşacağını söyledi.

Görüşmelerin, yeni sınır kapıları, bağlantı, elektrik ve su gibi konularda somut ilerleme sağlanmasının önünü açacağını umduğunu ifade etti.

"Bu adımlar günlük yaşamı iyileştirecek ve ada genelindeki insanlar arası iletişimi güçlendirecek.

KKTC Cumhurbaşkanı, "Temel mesajım açıktır: Kıbrıs'taki iki halkın kültürel işbirliğini acilen tesis etmesi gerekiyor" dedi.

Kıbrıs adasında her birinin kendine özgü demokratik kurumları, kimlikleri ve özlemleri olan iki halk bulunduğunu vurgulayan Tatar, "Herhangi bir çözümün sürdürülebilir olması için egemen eşitliğimize ve uluslararası statümüze dayanması gerekir.

"Özellikle bireysel ticaret, halk sağlığı, çevre ve kaynak yönetimi alanlarında iki taraf arasında işbirliğinin ortak öncelik haline gelmesi gerekiyor."

İklim değişikliği, pandemiler ve enerji güvenliği gibi zorlukların siyasi bir çözüme ulaşılana kadar iş birliğini zorunlu kıldığını belirten Çavuşoğlu, adada eşitlik, onur ve karşılıklı saygıya dayalı etkileşimi teşvik eden yapıcı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Filistin konusunda ise Tatar, KKTC'nin Filistin halkına yönelik soykırımı "derin bir endişe ve üzüntüyle" izlediğini belirterek, Filistin devletinin resmen tanınması kararını memnuniyetle karşıladığını vurguladı.

- Onlarca yıldır süren Kıbrıs sorunu

BM'nin kapsamlı bir çözüme ulaşmak için yaptığı bir dizi diplomatik çabaya rağmen Kıbrıs, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında on yıllardır süren bir anlaşmazlığın içinde bulunuyor.

1960'lı yılların başlarında başlayan etnik saldırılar, Kıbrıslı Türkleri güvenlikleri için yerleşim bölgelerine çekilmeye zorladı.

1974'te, Yunanistan'ın adayı ilhak etmesini hedefleyen bir Kıbrıs Rum darbesi, Türkiye'nin Kıbrıslı Türkleri zulüm ve şiddetten korumak için garantör ülke olarak askeri müdahalede bulunmasına yol açtı. Bunun sonucunda 1983'te KKTC kuruldu.

Son yıllarda inişli çıkışlı bir barış süreci yaşandı; buna 2017 yılında garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin himayesinde İsviçre'de gerçekleştirilen ancak başarısızlıkla sonuçlanan bir girişim de dahil.

Kıbrıs Rum Yönetimi, 2004 yılında AB'ye katıldı. Aynı yıl, Kıbrıslı Rumlar, uzun süredir devam eden anlaşmazlığı sona erdirmeyi amaçlayan BM planını tek başlarına engellediler.

Kaynak: AA