Yeni Zelanda'nın 80. BM Genel Kurulu'nda Filistin'i tanımama kararı ülke içinde eleştirilere yol açtı. Eski Başbakan Helen Clark, bu kararı ülkesi için "Utanç Günü" olarak nitelendirdi.
Clark, ABD'li sosyal medya şirketi X aracılığıyla yaptığı açıklamada, "#YeniZelanda için utanç günü. BM Genel Kurulu'nun üst düzey oturumunun sonlarına doğru, Dışişleri Bakanı, Kabine'nin 11 gün önce aldığı kararı açıkladı: #YeniZelanda'nın normalde aynı fikirde olduğu birçok kişinin aksine, Hükümet #Filistin'i tanımayacak," dedi.
Clark, Başbakan Christopher Luxon hükümetinin aldığı kararı "anlaşılmaz" olarak nitelendirdi.
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, Cuma günü BM Genel Kurulu'nun 80. oturumunda yaptığı konuşmada, Wellington'un henüz Filistin devletini tanımaya hazır olmadığını söyledi.
"Yeni Zelanda Hükümeti, Filistin devletini tanımak için tek bir fırsatı olduğuna inanıyor ve bunu, mevcut durumdan daha fazla barış ve müzakere imkânı sunan koşullar altında yapmanın daha mantıklı olacağına inanıyor." dedi.
Peters, Genel Kurul'a yaptığı konuşmada, Gazze'ye yardımların ulaştırılması ve şiddetin durdurulması gerektiğini söyledi.
Hükümetin Gazze'deki insani krizin çözümü için ek büyük bir mali katkı sağlayacağını da kaydetti.
Yeşil Parti Eş Başkanı Chloe Swarbrick de ülkesinin bu kararına sert tepki göstererek, hükümetin Filistin'i BM Genel Kurulu'nda benzer görüşteki ülkelerle birlikte tanımamasını eleştirdi.
ABD'nin sosyal medya platformu Facebook üzerinden yaptığı video açıklamasında, "Dünya sahnesinde Christopher Luxon hükümetinin Filistin devletini tanımayı reddetmesi ve İsrail'e yaptırım uygulama konusunda doğru olanı yapmaması nedeniyle çok sayıda Yeni Zelandalının çok öfkeli olduğunu biliyorum" dedi.
Swarbrick ayrıca Yeni Zelanda'nın İsrail'i tanımasını eleştirerek, İsrail'in gazeteciler de dahil olmak üzere on binlerce masum insanı katlettiğini söyledi.
"İki devletten yalnızca birini, yani aktif olarak soykırım yapanı tanıyarak iki devletli bir çözüme doğru çalıştığınızı iddia edemezsiniz" dedi.
İsrail ordusu, Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 65.000'den fazla Filistinliyi öldürdü. Aylarca süren hava ve kara saldırıları Gazze'yi büyük ölçüde yaşanmaz hale getirdi ve nüfusunu yerinden edilmeye, kıtlığa ve hastalıklara sürükledi.