Şubat ayı yılın en kısa aylarından.

28 gün çeker dört yılda bir de 29 olur.

Bu yıl Şubat ayı kısa olmasına rağmen bizlere en uzun acıları yaşattı, halen de yaşatıyor.

Bu Şubat unutulacak gibi değil.

Daha 17 Ağustos’u unutmamışken, bu Şubat’ı unutmak mümkün değil.

Şubat 50 bine yaklaşan insanımızın can verdiği, asrın felaketi denilen büyük depremleri yaşattı bize.


***


Onların acısı halen içimizde.

Özeliyle geneliyle bireysel vefatların da yaşandığı bir ay.

1 Şubat’ta örneğin Gazeteci Abdi İpekçi katledildi.

Barış Manço vefat etti.

Eskişehirli gazeteci Naci Gelendost’un vefatı da bir Şubat günüydü.

Özelime gelirsek annemi de 1 Şubat günü kaybetmiştik.

Benim için güzel günleri de var elbet, Sevgililer Günü, eşim ve iki kız torunumun doğum günleri gibi.


***


İyisiyle, kötüsüyle bir Şubat ayını daha geride bıraktık.

Mart ayının ilk gününe girdik.

Mart her ne kadar “Kapıdan baktırır, kazma-kürek yaktırır” dense de Bahar mevsiminin başlangıç ayıdır.

Toprağın yeniden dirilişidir.

O günleri Mart ayı içinde kutlarız.

Yazımız da Şubat gibi biraz kısa oldu ama ülkemize, insanlarımıza bahar tadında günler diliyorum.