Kullanım oranı ve yoğunluğu giderek sosyal medyaya duyulan bağımlılık, çocuk ve gençler başta olmak üzere her yaştan birey için ciddi riskler taşıyor. Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Doç. Dr. Yusuf Levent Şahin, “Yapılan araştırmalar dünya genelinde gençler arasında başta Facebook olmak üzere tüm sosyal medya platformlarına yönelik kayda değer bir bağımlılığın söz konusu olduğunu göstermektedir. Bilim uzmanları arasında sosyal medya platformlarına yönelik bağımlılığın bir hastalık sayılıp sayılmamasına ilişkin henüz bir uzlaşı mevcut değildir. Ancak uzmanların ortak fikri, bu bağımlılık türünün kaliteli ve sağlıklı hayatı olumsuz etkilediği yönünde oluşmuş durumdadır. Bağımlılık bu noktada gençlerin ve özellikle de çocukların kişilik gelişimi açısından kilit bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bağımlılık sonucu ortaya çıkan kişilik değişimlerinin yönünün ve şeklinin ortaya konulması da oldukça zordur. Çocuk ve gençleri odak gruplara alarak yapılan araştırmalarda, bağımlılık sonucu bireylerin neredeyse her gün bir öz değerlendirme yaptığı ve bunun sosyal konumu belirleme açısından üzerlerinde bir baskı oluşturduğu yönünde sonuca varılmıştır. Yani aşırı sosyal medya kullanımı ile bireylerin bir öz değerlendirme baskısına maruz kaldığını söyleyebilmekteyiz. Sosyal medya bağımlılığı ve depresyon arasındaki ilişkiye bakıldığında ise, özellikle sosyal medyada yansıtılan hayatın bireylerin gerçek hayatlarından çok daha farklı olması durumunun; gençlerin algısını değiştirerek doğru sosyal konumlandırma yapmalarına engel olması sebebiyle depresyona yol açtığı yapılan araştırmalarda açıkça saptanmıştır” dedi.