Sanki korona virüs salgını bitmiş gibi davranıyoruz.

Hayatımızdan çıkmış gibi.

Oysa sayılar hiç de öyle söylemiyor.

Son günlerde vefat sayısında düşüş görülmesi sevindirici bir durum ama vaka sayısında öyle aman aman bir düşüş gözlenmiyor.

Bir de üstüne üstlük Omicron denilen varyant tehlikeli geliyor.

Uzmanlar tehlikeye dikkat çekiyor.

Eskişehir şu anda yapılabilecek en iyi önlem olan maske konusunda duyarlı, ancak mesafe konusunda aynı şeyi söyleyemeyiz.

Mesafe kuralını uygulamak istesek bile bunu gerçekleştiremiyoruz.

Toplu taşıma araçları, çarşı-Pazar, cadde ve sokaklar yine insan dolu.

Eskişehir yine vaka sayısı artışında ilk 10’un içine girdi.

Aman dikkat.

***

Bu süreçte sağlığımızı emanet ettiğimiz sağlıkçılar rahatsız.

Günlerdir eylem üzerine eylem gerçekleştiriyor ve seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Bugün de Türk Tabipler Birliği’nin aldığı karar gereği sağlıkçılar greve gidiyor.

Kamuya ait hastanelerde acil vakaların dışında hasta bakılmayacağı açıklandı.

Sağlıkçılar, “Sağlık bir ekip işidir. 15 Aralık Çarşamba günü g(ö)revdeyiz” diyorlar.

Sağlıkçılara bir kulak verelim bakalım başka neler söylüyorlar. 

“Ülkemiz gözlerimizin önünde her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Emekçiler artan hayat pahalılığı altında eziliyor.

Sağlık alanındaki büyük sorunlar derinleşerek sürüyor. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları olarak bizler de ekonomik çıkmazın yanında, yoksullaşmanın yanında düşük gelirler, baskı, şiddet, değerbilmezlik, angarya, mobbing baskısıyla karşı karşıyayız. Bir taraftan halkın sağlık ihtiyaçlarını çözmeye çalışıyoruz. Bir taraftan pandemiyi durdurmaya çalışıyoruz. Ama artık takatimizin ve sabrımızın sonuna geldik.

Yetkililer çözüm üretmek yerine, çalışanları bölerek, yapay ayrımlar, suni gündemler yaratarak, bizi yoksulluğa, geleceksizliğe, mahkûm etmeye çalışıyorlar. Mesleklerimize değer vermedikleri gibi, bunu bölmenin bir aracı haline getirmeye çalışıyorlar. Oysa biz SES olarak, kurulduğumuz günden beri, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin haklarını sonuna kadar alması için, herkesin hak ettiği ücretleri alması için mücadele ediyoruz. Bundan hiçbir zaman geri durmayacağız. Birbirimize değil, mesleklerimizin özgünlüğünü, değerini bilmeyenlere, bize saygı duymayanlara karşı duracağız. Bilimden ve örgütlülüğümüzden aldığımız güçle mücadele edeceğiz.

Genel merkezimiz 15 Aralık 2021 Çarşamba günü başta TTB olmak üzere işkolumuzdaki emek ve meslek örgütleri ile birlikte haklarımız için is bırakma kararı almıştır. Biz de haklarımızı savunmak için daha öncede söylediğimiz gibi alanlarda yerimizi alacağız. Bir kez daha tüm taleplerimizi dile getireceğiz”

***

Pandeminin ilk aylarında balkonlardan alkışladığımız, “hakkınızı ödeyemeyiz” dediğimiz sağlıkçıların haklarını gerçekten ödeyemiyoruz galiba.