Elazığ’daki deprem millet olarak yüreğimizi yaktı.

Her deprem sonrası yaşananları yine yaşadık.

Bir tarafta hayat kurtarma çalışmaları sürerken, diğer tarafta uzmanlar neler yapılması gerektiğini anlattı.

Uzmanlar hep anlatıyor ama dinleyen var mı acaba?

Birkaç gün sonra bunu da unutacağız.

 

***

Asıl olan sadece deprem olunca depremi hatırlamamak.

Zaten o kendisini hiç unutturmuyor.

Deprem kuşağında bulunan bir ülkede yaşıyoruz.

Deprem önlenemez elbet ama önlem alınabilir.

Önlemler her seferinde sıralanıyor, ancak biz yine bildiğimizi okuyoruz.

Deprem bir felaket mi, yoksa bir doğa olayı mı?

Eğer önlemler alınsa, sağlam binalar yapılsa, sadece bir doğa olayı olarak yaşayacağız.

 

***

“Deprem öldürmez, bina öldürür” sözü de her deprem sonrası konuşulan durumdur.

Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Deniz kılıç da önceki gün yaptığı açıklamada aynı konuya değindi.

İmar Barışları konusunda görüşlerini açıkladı.

Kılıç,‘‘Kaçak yapıların deprem güvenliği yapı sahibinin beyanına bırakılmıştır. Bu yapıların depremde yıkılma ihtimali çok yüksektir. Bilimi, tekniği ve mühendisliği yok sayarak yapı üretilmesinin bedelini çok ağır ödeyeceğiz. Eskişehir de depremselliği yüksek olan illerin başında gelmektedir. Depremin olması kaçınılmazdır. Ancak ne zaman olacağını bilmemiz şu anki teknolojiyle mümkün değildir. Yapılması gereken iş açıktır. Mevcut yapı stokumuzun durumunu çıkartıp, depreme dayanıklı yapılar yapmanın önünü açmaktır. İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak artık fay hatlarını değil depreme dayanıklı yapıları konuşmalıyız diyoruz. Unutmayalım insanları öldüren faylar değil depreme dayanıksız binalardır” diyor.

 

***

Elazığ depreminde şunu da gördük.

Arama kurtarma çalışmaları hem çabuk, hem de bir disiplin içersinde gerçekleştirildi.

AFAD olsun, UMKE olsun, AKUT olsun ve bölgesel kurumlar olsun en son donanımlarıyla ve organize olmuş şekilde, eğitimli ekipleriyle anında duruma el koydu.

Çok sayıda insanın enkaz altından sağ olarak çıkarılmasında bu çalışmaların önemi büyük.

Bu kuruluşların belli periyotlarla eğitim yapmaları, her an hazır olmaları can kayıplarının azalmasına neden oluyor.

Elazığ depreminde bunu net şekilde gördük.

Bir de şu var tabi.

Sadece deprem olunca değil, her an konuşmalıyız, önlemleri arttırmalıyız.