Ramazan aylarında eskiden davulcular gerek sahurda olsun gerekse bahşiş toplamaya geldiklerinde olsun maniler söylerdi.

Şimdilerde pek söylemiyorlar.

Onların yerini sosyal medyada biraz ay ile ilgili biraz da siyasi deyişler yer alıyor.

Sosyal medyada en popüler olan deyiş şu.

“Bana sorarsanız Ramazan davulcularının gecenin karanlığında sokak sokak dolaşarak ısrarla davul çalmasına artık hiç gerek yok.

Çünkü kendisine ait fabrikaları, limanları, madenleri, satılırken ayakta uyuyan bir milleti dünyanın hiçbir davulu uyandıramaz!”

***

Bazı örnekler de şöyle.

Bizim ülkenin enflasyonu bile akıllı, yılın on ayında hep artıyor,

Aralık ve Temmuzda düşüyor.

***

Allah kimseyi yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu inkar edecek kadar da nankör etmesin. Amin.

***

Fitre ve zekatlarınızı, Diyanete, cemaatlara değil, öğrencilere verin ki virüsle, düşmanla, yoksullukla savaşacaklar yetişebilsin.

***

Günümüz Müslümanları "Nerde o eski Ramazanlar?" derken, Ramazan da "Nerde o eski Müslümanlar?" diyordur.

***

Birkaç fıkrayla da süsleyelim köşemizi.

Bizim eve de buyursun!

Bir zat Ramazan’da hiç evine gelmez, boyuna davetli davetsiz iftarlara gidermiş. Bir akşam birisi evine gelerek:

-Bu akşam sizin efendiyi filan yerde iftara davet ediyoruz, buyursunlar, deyince,

Evin hanımı:

-Ramazan neredeyse bitecek, efendiyi gören yok. Siz görebilirseniz söyleyin. Bir gece de kendi evinde iftara buyursun!

***

Bizimki nefis köreltmek

Eski Ramazanların birinde birisi Ramazan sofrasına davet edilmiş. Ömründe hiç görmediği yemeklerden bir yemiş bir yemiş. Yerinden kalkamayacak hale gelmiş. Adamı bir küfeye koyup bir hamalın sırtına vermişler:

- Bunu şu adresteki evine götür çok yedi yürüyemiyor, demişler.

Yolda giderken bir cenaze görmüşler. Küfedeki sormuş:

- Vah zavallı neden ölmüş acaba?

- Ziyafette fazla yedi kalbi dayanamadı öldü, demişler.

Küfedeki adam iç geçirmiş:

-Yedin mi rahmetli gibi yiyeceksin bizimki nefis köreltmek, demiş.

***

Bir daha gelmem

Bir Ramazan günü Nasreddin Hoca'nın gözleri susuzluktan afallamış.

Dayanamayıp bir çeşmeye çaktırmadan yanaşmış. Tam suyunu içerken,

bir köylü görmüş Hocayı:

- Aman hoca, günah değil midir bu yaptığın!

- Yıkıl karşımdan, Ramazan gider bir daha gelir, ama ben gidersem bir daha gelmem.