Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri Başöğretmenliğini” kabul ettiği gün olan 24 Kasım, uzun yıllardır “Öğretmenler Günü” olarak kutlanıyor.

Her mesleğin bir günü var.

Ancak bazı mesleklerin iki hatta üç günleri de olabiliyor.

Öğretmenlerin de 24 Kasım’ın haricinde 5 Ekim Dünya Öğretmenler günü de var.

Ancak ülkemizde yaygın olarak kullanılan 24 Kasım oluyor.

***

Her mesleğin sorunları olduğu gibi öğretmenlerin de yığınla sorunu var.

Bunlar her 24 Kasım’da gündeme getiriliyor, ancak şimdiye kadar köklü bir çözüm bulunmuş değil.

Bu 24 Kasım öncesinde de meslek kuruluşları sıkıntıları gündeme getirip, çözüm taleplerini de ortaya koyuyorlar ama dinleyen olmuyor.

Bizlere ailemizden hemen sonra hayatı öğreten, eğitim hayatımız boyunca yol gösterici, aydınlık yarınlar için özveriyle çalışan öğretmenleri unutmak mümkün değil.

***

Sonuçta onlar da insan.

Aileleri var, hayat mücadelesi veriyorlar, günümüz şartlarında hem de zorlu bir hayat mücadelesi veriyorlar.

Artan hayat pahalılığı, birbiri ardına gelen zamlar onları da etkiliyor.

Çünkü hayat devam ediyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen yine de fedakarca öğrencilerini yetiştirmek için çaba harcıyorlar.

Bir de bütün bunlara yaklaşık 2 yıldır yaşadığımız pandemi süreci eklendi.

Pandeminin ilk aylarında oldukça zorlandılar.

Uzaktan eğitim yapmaya çalıştılar, kimi zaman oldu, çoğu zaman da olmadı.

Çünkü yeterli alt yapı yoktu.

***

Yaşanan zorlu süreçten sonra bu yılın eğitim-öğretim yılında yüz yüze eğitime başlandı.

Öğretmenler öğrencilerine, hepsi okullarına kavuştu.

Öğretmenler de sağlık sorunları yaşadı, zaman zaman bilinmezlikler içinde kaldılar.

Halen eğitim ve öğretimde her şey yoluna girmiş değil.

Pandemi nedeniyle kapanan derslikler, karantina uygulamaları, öğretmenleri de zorluyor.

Öğretmenlerimiz, pandemi sürecinde okullardaki hijyen önlemlerinin yeterli olmaması nedeniyle büyük bir risk altında çalışmaya devam ediyor.

Öğretmenlerimiz içinde bulunduğumuz ekonomik krizin etkisiyle geçim zorluğu yaşıyor ve maddi imkansızlık nedeniyle kendilerini geliştirme olanağını bulamıyor.

***

Ayrıca atanamayan öğretmenler var.

Bugün öğretmenlik diplomasını bir kenara asmış, çok değişik işlerde çalışan öğretmenler var.

Atama beklemelerine rağmen verilen sözler bir türlü yerine getirilmiyor.

Halen çalışan ve Atatürk ilkelerine bağlı olarak eğitim veren öğretmenlerin baskı altında olduklarını görüyoruz.

Buna rağmen çalışmalarını büyük bir özveriyle sürdürüyorlar.

Her şeye rağmen güç koşullar altında görev yapan öğretmenlerimizin gününü kutluyor, sorunlarına da bir an önce çözüm bulunmasını istiyoruz.