Hepimizi yetiştiren öğretmenlerimize öncelikle saygılırımı ve mennetimi iletiyorum.

Bugün Öğretmenler Günü.

Atatürk’e başöğretmenliğin veriliş günü olan 24 Kasım uzun yıllardır Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor.

Her mesleğin kendine göre bir günü, haftası var.

O günler genellikle kutlama günü olmasına rağmen, hep sorunların gündeme geldiği gün olarak anılıyor.

Çünkü her mesleğin sıkıntıları var.

 

***

Öğretmenler günü de öyle.

Öğretmenlerimizin, rahat, huzurlu, ekonomik sıkıntılardan arınmış olarak o kutsal mesleklerini sürdürdüklerini söyleyemeyiz.

Ana sınıfından başlayıp, üniversiteye kadar canla-başla öğrencilerini yetiştirmek için uğraş veren, mücadele eden öğretmenler ne yazık ki geleceğe güvenle bakamıyorlar.

Bir de öğretmenlik kisvesi altında, öğrencilere işkence edenler, dövenler, cinsel istismarda bulunanlar, tacizciler var.

Bunlara insanın öğretmen diyesi gelmiyor.

Mesleğin yüz karalarıdır onlar.

 

***

Öğretmenlik mesleğinin temsilcisi kurumlar, zaman zaman öğretmenin içersinde bulunduğu kötü durumu gözler önüne sermeye çalışırlar.

Eğitim-İş Sendikası da  24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle öğretmenlerin ekonomik, mesleki ve sosyal durumlarını araştırdı. Eğitim-İş’in sonuçlarına göre; Öğretmenliğin saygın bir meslek olma özelliğinin kaybedilmesinden şikayetçi olan öğretmenler, sosyal ve ekonomik olarak çok zor durumda.

23 ilde bin 060 öğretmenle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmadan çıkan sonuç şu.

Öğretmen umutsuz.

 

***

Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenler devlet okullarında niteliğin düştüğü ifade ediyor.

Öğretmenlerin sadece yüzde 45,76'sı Milli Eğitim Bakanının eğitimin sorunlarını çözebileceğine inanıyor.

Yine öğretmenlerin yüzde 70'i vakıf, dernek ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın eğitime müdahalesinden rahatsız.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 77,83'ü öğretmenliğin saygın bir meslek olma özelliğini kaybettiği düşüncesinde.

Yüzde 64,72'si borçları nedeniyle motivasyonunun azaldığını söylüyor.

Görevden alınma korkusu yaşadığını belirten öğretmenlerin yüzde 75,57'si devlet okullarında eğitimin niteliğinin her geçen gün düştüğünü belirtiyor. Öğretmenlerin yüzde 46,89'u okul yöneticilerinin öğretmenlere siyasi baskı yaptığını söylüyor.

Yüzde 70,38'i okul yöneticisi olmak için mutlaka torpile ihtiyaç olduğunu ifade ediyor.

Sosyal hayatı olması gereken öğretmenlerin neredeyse sosyal hayatları hiç yok

Sonuç; araştırmada da çıktığı gibi umutsuzluk.