2 Mayıs 2008 tarihinde Myanmar'ı vuran tropikal Nargis Kasırgası, saatte 190 kilometreyi aşan rüzgar hızıyla ülkenin güney bölgelerinde büyük bir yıkıma neden oldu. Özellikle Ayeyarwady Deltası olmak üzere, Yangon da dahil olmak üzere birçok şehir ve kasaba kasırganın etkisi altında kaldı. Kasırga, beraberinde getirdiği şiddetli yağmur ve 3,5 metreyi aşan fırtına kabarmasıyla geniş alanları sular altında bıraktı.

Nargis Kasırgası'nın yol açtığı can kaybı ve kayıp sayısı oldukça трагический oldu. Resmi rakamlara göre ölü sayısı 80.000'i aşarken, 50.000'in üzerinde insan kayboldu. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, gerçek can kaybının bu rakamların çok daha üzerinde olabileceğini tahmin ediyor. On binlerce ev yerle bir oldu ve yüz binlerce insan evsiz kaldı.

Kasırga, sadece can kayıplarına değil, aynı zamanda ekonomik ve çevresel anlamda da büyük hasara yol açtı. Tarım arazileri sular altında kaldı, altyapı çöktü ve içme suyu kaynakları kirlendi. Yaklaşık 38.000 hektar mangrov ormanı yok oldu ve tatlı su göletlerinin önemli bir kısmı zarar gördü.

Kasırga sonrasında uluslararası yardım kuruluşları Myanmar'a ulaşmakta zorluklar yaşadı. Askeri yönetim, başlangıçta dış yardımlara yavaş yanıt verdi ve yardımların dağıtımında kısıtlamalar getirdi. Bu durum, hayatta kalanların ihtiyaçlarının karşılanmasını geciktirdi ve insani krizi derinleştirdi. Ancak uluslararası baskılar sonucu Myanmar hükümeti, bir süre sonra yardımların gelmesine izin verdi.

Nargis Kasırgası, Kuzey Hint Okyanusu havzasının son yıllardaki en ölümcül kasırgalarından biri olarak tarihe geçti. Bu felaket, doğal afetlere karşı savunmasız olan ülkelerde erken uyarı sistemlerinin ve uluslararası işbirliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Muhabir: Seray Şahin