Kış mevsimi kapıyı çalmadan, solunum yolu virüsleri Türkiye genelinde alarm vermeye başladı. Dünya genelinde hızla yayılan ve en az 7 mutasyon geçirdiği doğrulanan H3N2 grip virüsü, mevsim normallerini altüst ederek beklenenden çok daha erken bir başlangıç yaptı. Uzmanlar, bu mutasyonlu grip dalgasının yanı sıra RSV ve Rinovirüs gibi diğer tehlikeli virüslerin de eş zamanlı dolaşımda olmasının, bu kışı son yılların en karmaşık ve zorlu sezonu yapabileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor.

Kökeni Avustralya’ya dayanan ve erken başlamasıyla küresel grip dengelerini bozan yeni H3N2 varyantı, Türkiye’de de etkisini göstermeye başladı. Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki vaka artışları, virüsün ülkeye giriş yaptığının net bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Burak Tor, büyük şehirlerdeki grip dalgalarının genellikle birkaç haftalık gecikmeyle ortaya çıktığını belirterek, "Önümüzdeki haftalarda, özellikle havaların daha da soğuması ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin artmasıyla birlikte, İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere diğer büyükşehirlerde de vaka sayılarında artış bekliyoruz" açıklamasında bulundu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Furkan Timur ise yeni varyantın yüksek bulaşıcılığına dikkat çekerek, bu virüsün salgın zincirini normal gripten daha hızlı büyüttüğünü ifade ediyor; bu da dalganın çok daha hızlı yükselmesine neden oluyor.

Dr. Yavuz Burak Tor, virüsün mutasyon geçirmesinin, bağışıklık sisteminden bir miktar daha kolay kaçabildiği anlamına geldiğini ve bu durumun, daha önce grip geçirmiş veya aşılanmış kişilerin de hastalanabileceği riskini ortaya çıkardığını söylüyor. Hastalığın seyrinin kişinin yaşı, ek hastalıkları ve bağışıklık durumuna bağlı olarak değiştiğini, ancak özellikle risk gruplarında ağır seyretme ihtimalinin bulunduğunu vurguluyor.

Uzmanların bu sezonla ilgili en kritik uyarısı ise tehlikenin sadece mutasyonlu grip olmaması. Dr. Furkan Timur, "Bu sezonun diğer yıllara kıyasla daha yoğun geçeceğini hissetmemizin temel nedeni yalnızca H3N2 değil. RSV (Respiratuvar Sinsityal Virüs) ve Rinovirüs de aynı dönemde aktif" diyerek, birden fazla solunum yolu virüsünün eş zamanlı dolaşımda olmasının, sağlık sistemi üzerindeki yükü ciddi oranda artırdığını belirtiyor. RSV ve Rinovirüs genellikle sonbahar sonu ve kış başında, grip dalgasıyla birlikte ya da hemen sonrasında devreye giriyor. Bu tablo, özellikle çocuk poliklinikleri ve acil servislere yapılan başvurularda artışa yol açıyor.

Dr. Yavuz Burak Tor, Rinovirüs'ün genellikle hafif seyirli nezle tablosuna yol açtığını, ancak RSV'nin özellikle bebeklerde, yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda daha dikkat edilmesi gereken bir virüs olduğunu belirtiyor. Çocuklar açısından değerlendiren Dr. Furkan Timur ise, Rinovirüs'ün burun akıntısı ve hapşırma gibi üst solunum yolu belirtileriyle seyrederken, RSV'nin özellikle küçük çocuklarda alt solunum yollarını tutma eğiliminin daha fazla olduğunu, hışıltı, hızlı ve zor nefes alma, nefes alırken çekilmeler gibi klinik belirtilerin daha sık görüldüğünü ekliyor.

Uzmanlar, bu üç virüs için de en riskli grupları şu şekilde sıralıyor: 65 yaş üzerindekiler, kalp ve akciğer hastalığı olanlar, diyabeti olanlar ve bağışıklığı zayıf kişiler, hamileler ve küçük çocuklar. Özellikle 1 yaş altındaki bebeklerin, RSV enfeksiyonu açısından en yüksek riske sahip olduğunu belirten Dr. Furkan Timur, yakın takibin ve erken müdahalenin hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Bu zorlu kış sezonunu en az hasarla atlatmak için uzmanlar, herkesin alması gereken temel önlemleri hatırlatıyor: H3N2 başta olmak üzere influenza için en önemli koruyucu önlem aşıdır. Bunun yanı sıra, el hijyeni, kapalı ortamların düzenli havalandırılması ve hasta çocukların kesinlikle kreş veya okula gönderilmemesi, yayılımı durdurmak için kritik öneme sahiptir. Son olarak, çocuklarda ateşin yeniden yükselmesi veya solunum zorluğu gibi belirtiler fark edildiğinde, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir. Uzmanlar, alınan bu basit önlemlerin, mutasyonlu grip ve diğer virüslerin yaratacağı dalgayı yavaşlatmak için en güçlü silahımız olduğunu yineliyor.

Kaynak: Haber Merkezi