Geleneksel Türk sanatlarının bir dalı olarak sivil, dinî, askerî ve mimari yapıların iç ve dış mekân süslemelerinde önemli bir unsur olan kalem işi sanatının gün yüzüne çıkarılması amacıyla geçtiğimiz yılın başında Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından "Kalemkâr Okullar" projesi başlatılmıştı. Bu çerçevede, "İmam Hatip Okullarında Kalem İşi Türk İslam Tezyini Yarışması Ödül Töreni" düzenlendi. Törende konuşan Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, "Medeniyet tasavvuru olan bir sanat eğitimi projesi olarak da nitelendirilebilecek bu çalışma ile her motif, her renk, her kıvrım bir çağın düşüncesini, bir toplumun değerini ve bir insanın içsel yolculuğunu yansıtmaktadır." ifadelerini kullandı. Ökten, "Proje bir kültür aktarımı projesi olması bakımından Bakanlığımızın öz değerlerine ve kültürüne bağlı insan yetiştirme stratejik hedeflerine hizmet etmekte, bu yönüyle de dikkatleri çekmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Konya Karatay'dan Konya Anadolu İmam Hatip Lisesi "Nakşıbahar" adlı eseriyle birincilik, İstanbul Üsküdar'dan Ayşe Hümeyra Ökten Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi "Mührümiras" adlı eseriyle ikincilik ve Yalova'dan Zehra Ekşinozlugil Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi "Mihriman'ın Rüyası" adlı eseriyle üçüncülüğü elde etti.

Kadim Türk İslam kültürünün bir parçası kalem işi sanatı

Kadim Türk İslam kültürünün bir parçası olarak büyük kentlerden köylere kadar geniş bir alanda örnekleri bulunan kalem işi sanatının günümüzde nadir kullanılması nedeniyle yeniden canlandırılması amacıyla hazırlanan proje, kalem işi sanatının içinde barındırdığı kültürün gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaya başladı. Bu kapsamda, söz konusu sanatın Türk İslam motifleriyle okul mimarisinde görünür hâle getirilmesi planlandı ve oluşturulan iş birlikleri ile "Geleneksel ve Çağdaş Görsel Sanatlar" programı uygulayan toplam 14 imam hatip lisesindeki okul ekipleri, atölye eğitimleri aldı. Her okula o ilde ikamet eden en az bir akademisyen ya da alanında uzman bir sanatkâr hoca rehberlik etti. Böylece okul ortamlarındaki uygulama alanları planlandı ve okulların mimarisinde ufak çapta lokal bir alanın "Kalem İşi" Türk İslam Sanatı ile süslenmesi süreci yürütüldü. Süreç içinde okullara genel müdürlük tarafından malzeme desteği de sağlandı. Uygulamanın sonunda eserlerin süsleme özelliklerini, içerdiği anlamı, eserin aşamalarını, hangi döneme ait desenlerin kullanıldığını ve hangi malzemelerle yapıldığını anlatan, kalemkâr öğrenci, öğretmen ve sanatkârların da isimlerinin bulunduğu duvar kitabeleri hazırlandı. Projede her okuldan en az 5 öğrenci, 2 branş öğretmeni ve 1 ya da 2 rehber akademisyen yer alarak okul ortamlarında lokal bir alanın geleneksel Türk İslam motifleri ile tezyin edilmesini sağladı.

Millî kültür, sanat ve düşünceyi temsil etmesi nedeniyle Türk Ocağı Salonu tercih edildi

Ödül töreninin adresi de projenin dokusuna uygun olarak seçildi. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana millî kültür, sanat ve düşünce hayatının şekillendiği önemli mekânlardan biri olan Ankara Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocağı Salonu, sanatın ve estetiğin köklü medeniyet birikimini genç kuşaklara aktaran bir proje olan Kalemkâr Okullar'a ev sahipliği yaptı. Mekânın mimarisi, iç süslemeleri ve atmosferi, geleneksel sanatlarla iç içe bir deneyim sunması yönüyle söz konusu ödül törenini sadece bir sunum değil, aynı zamanda estetik bir deneyim hâline getirdi. Böylece bir yandan sanat onurlandırıldı, öte yandan köklü düşünce ve kültür geleneğine dikkat çekildi. Kalemkâr Okullar Projesi "kalem işi sanatı" gibi kadim bir sanatı yaşatmayı ve genç nesillere aktarmayı hedeflerken, Ankara Resim ve Heykel Müzesi ve özelde Türk Ocağı Salonu da bu sanatların kamusal bellekte karşılık bulduğu prestijli bir mekân olarak yerini koruyor.

Kaynak: BÜLTEN