Bugün 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü.

Kısaca tarihçesine bakarsak şöyle.

Bundan yaklaşık 60 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde baskı, işkence ve faili meçhullere karşı mücadele eden Mirabel Kardeşler Trujillo Diktatörlüğü tarafından katledildi. Mirabel Kardeşlerden bu yana kadınlar, her 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle etkinlikler, eylemler düzenliyor.

Türk kadınları da son yıllarda 25 Kasımlara çok daha fazla önem veriyor.

***

Ülkemizde neredeyse her gün bir kadın cinayeti, bundan çok fazlası kadına şiddet olayları yaşanıyor.

Üstelik bu cinayetlerin ve şiddetin büyük çoğunluğu sevdiklerinden geliyor.

Kocası, babası, ağbisi ya da eski eş.

İstatistiklere bakarsak, son 11 yılda en az 3 bin 241 kadın, erkekler tarafından katledilmiş.

Sadece 2021 yılında en az 345 kadın aramızdan ayrıldı.

Öldürülen, şiddete uğrayan her kadın, elbette rakamdan çok ötede, birer can, nefes, hayat.

***

Kadınlara karşı işlenen bu suçların neden arttığına bakarsak, en başında cezasızlık geliyor.

Cezasızlık, bu şiddeti körüklüyor.

Eskişehirli kadın kuruluşları başka cinayetlerin yaşanmaması için bir an önce bu yanlış politikalardan vazgeçilerek; yürürlükte olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanununun tam anlamıyla uygulanmasını istiyor.

“Kadına şiddet, sistematiktir ve kadın cinayetleri politiktir, çünkü şiddete çözüm bulması gereken sistemi yönetenler ve yetkililer, kadınları şiddete karşı koruyacak, şiddeti önleyecek olan mekanizmaları bir bir ortadan kaldırıyor. Kadınların yasal hakları tek tek hedefe konuyor” görüşünü ifade ediyorlar

Bir de İstanbul Sözleşmesi konusu var.
Bu konuda da görüşler şöyle:

Türkiye’nin, uluslararası hukukta kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet konusunda bağlayıcılığa ve yaptırım gücüne sahip ilk sözleşme olması bakımından ayrı bir önemi olan, ‘İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ayrılması bunun en net örneği. Buradan kadınların yaşam güvencelerinden birisi olan ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyor ve ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diyoruz.

***

Türkiye’nin hemen her yerinde kadın cinayetlerine rastlıyoruz.

Eskişehir’de de oluyor.

Ülke genelinde gündem yaratan cinayetler oldu, bunlar zaman zaman gündeme geliyor.

Eskişehir’de bedeni çöplüklerde aranan Sally en son örnek.

Kadınlar Sally için adalet isterken aynı zamanda soruyorlar

Sally nerede?

Ve şöyle haykırıyorlar.

“Kadın cinayetlerini engellemeyenler, İstanbul Sözleşmesini uygulamayan ve yürürlükten kaldıranlar; öldürülen her kız kardeşimizin asıl failidir. Kadın cinayetlerine karşı öfkemiz de isyanımız da her geçen gün büyüyor. Biz kadınlar, ‘kirpiğimiz yere düşmesin’ diye omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Bir kişi bile eksilmeye tahammülümüz kalmadı artık.”