Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan verilere göre merkezi Eskişehir’de bulunan firmaların 2021 yılı ihracatı yüzde 24 artarken, rakamları değerlendiren Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Ekonomide sürdürülebilirlik ve öngörülebilirlik çatısı altında yapısal reformların hayata geçirilmesi önem taşımaktadır” dedi.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 36,08 olarak gerçekleşti. Artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla yüzde 53,66 ile ulaştırma, yüzde 43,80 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 40,95 ile ev eşyası oldu. Diğer taraftan üreticinin enflasyonu olarak adlandırılan Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yıllık yüzde 79,89 arttı. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 92,13, dayanıklı tüketim malında yüzde 46,16, dayanıksız tüketim malında yüzde 54,23, enerjide yüzde 122,76 ve sermaye malında yüzde 51,17 artış olarak gerçekleşti.

Eskişehir’deki firmalardan 2021 yılında 1,17 milyar dolar ihracat
TİM tarafından açıklanan verilere göre ise, 2021 yılı Türkiye ihracatı geçen yıla kıyasla yüzde 32,9 artışla 225,4 milyar dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 77 oldu. Merkezi Eskişehir’de olan firmaların 2021 yılı ihracatı 1 milyar dolar seviyesini aşarak geçen yıla göre yüzde 24 arttı ve 1,17 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Açıklanan rakamları değerlendiren Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Sanayicimiz ihracatımızı arttırmak için yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor. İhracat rekorları kırıyor. Ancak enflasyon, enerji, hammadde ve maliyet artışları rekabetçiliğimizi bozmamalı. Ekonomide sürdürülebilirlik ve öngörülebilirlik çatısı altında yapısal reformların hayata geçirilmesi önem taşımaktadır” dedi.

“Üretmeye, istihdama, yatırıma ve ihracata devam eden sanayicilerimiz desteklenmeli”
Rekabetçiliğin sağlanması ve ihracatın aksamadan devam edilebilmesi için enerji maliyetleri, hammadde tedariki dâhil birçok girdinin kurdan etkilenmemesi, yeni finansman ve satın alma yöntemleri ile sağlanmasının üretici ve ihracatçıların beklentileri arasında olduğunu belirten Kesikbaş, sözlerine şöyle devam etti:
“İkinci olarak, ihracatın yükseldiği bir ortamda üretim sektörü için yatırım ihtiyacı oluşacaktır. Düşük faiz ile ihracat garantili, uzun vadeli yatırım kredileri gündeme gelecektir. Bu finansmanı sağlayacak unsurları oyuna dâhil ederek uzun vadeli yatırım kredilerinin devreye alınması gerekmektedir. Enerjide yeni ve şeffaf bir sübvansiyon sistemi geliştirilmeli, enerji maliyetlerinin üzerine eklenen Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması maliyetleri gözden geçirilmelidir. Sektörler üzerinden kaynak üretmeye çalışmak şirketlere ağır yükler getirmektedir. Üreticinin enflasyonunda yaşanan fiyat artışları ihracatta rekabette bizleri zora sokacaktır. Bu durum dışarıda kar kaybına neden olacak, içeride ise enflasyonu yükseltecektir. Reel sektör maliyet hesabı yapmakta zorlanmaktadır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen üretmeye, istihdama, yatırıma ve ihracata devam eden sanayicilerimizin desteklenmesi beklenmektedir.”