Eğitim ve bilim emekçilerinin taleplerinin 5 dönemdir sürekli ötelendiğini aktaran Alkan, ‘‘Okulları ve üniversiteleri kapalı olmasının faturası eğitim ve bilim emekçilerine kesilmiştir. Esnek çalışma düzenine karşı masada tek bir ses çıkmalıdır. Eğitim Sen' in sürekli kamuoyu ile paylaştığı toplu görüşme masasındaki ortaoyunun yetkili konfederasyon tarafından bir kez daha tekrarının kamu emekçileri açısından sonuçları ağır olacaktır. Pandemi bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamusal hizmetlerinin özelleştirilmesini hızlandırmıştır. Çocuk gelinler, tarım işçileri olan ve okula gidemeyen, sanayide emek sömürüsüne tabi tutulan çocuklar masanın konusu olmalıdır. Bu nedenle her çocuğun eğitim hakkını ve Cumhuriyetin yarattığı laik ve kamusal eğitim kazanımlarını savunmaya devam edeceğiz. Toplu görüşme masası sadece ücret artışlarının ele alındığı bir masa değildir. Özlük haklarımıza sürekli olarak saldırıldı ve iş güvencesi ortadan kalktı. Eskişehir de ve ülkenin dört bir yanında ücretli öğretmenlik yapan, kölelik düzeni içinde çalışan arkadaşların durumu yine Memur Sen ve hükümet arasındaki danışıklı dövüşe kurban mı edilecek?  Üniversitelerin hali ortada. Bilim üretmeyen bir kurum haline gelen üniversitelerde akademik ve idari personelin sorunları 5 dönemdir görünmüyor.  3600 ne oldu? Seçimi bekliyoruz vaatler için.  İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret Demokratik Çalışma Yaşamı!  2012 yılından bugüne kadar beş kez “toplu sözleşme” masası kuruldu. Ancak ister mutabakatla isterse uzlaşmazlık sonucu gidilen Hakem Kurulu kararı ile sonuçlansın kaybeden hep biz olduk’’ ifadelerini kullandı.