Zirvenin düzenlendiği Johannesburg Expo Center'da Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirve marjında düzenlenen "Kimseyi Geride Bırakmadan Kapsayıcı ve Sürdürülebilir İktisadi Büyüme: Ekonomilerin İnşası, Ticaretin Rolü, Kalkınmanın Finansmanı ve Borç Yükü" başlıklı oturuma katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oturumda yaptığı konuşmada, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin temelini oluşturan "kimseyi geride bırakmama" taahhüdüne rağmen, dünya genelinde her 10 kişiden birinin hâlâ aşırı yoksullukla mücadele ettiğine dikkati çekti.

2024 yılında yüzde 9 azalan toplam küresel kalkınma yardımlarının 2025 yılında yüzde 17'lere varan düşüşleri görmesinin beklendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu durum maalesef Afrika kıtası için çok büyük kayıplara işaret ediyor. Komşusu açken, tok yatmayan bir anlayışın temsilcisi olarak üzerimize düşen sorumluluğu, her türlü menfi koşula rağmen yapmaya devam ediyoruz. Resmî kalkınma yardımlarımızı 2023'te 6,8 milyar dolar seviyesinden 2024 yılında 7,4 milyar dolara çıkarttık. Ancak bu yardımlarla hedeflenen menzile ulaşmak imkânsızdır. Özellikle en az gelişmiş ülkelerde yerel kaynakların harekete geçirilmesi suretiyle sürdürülebilir kalkınma için finansman modellerinin geliştirilmesini önemsiyoruz."

"Ticaretin küresel büyümeye katkısı zayıflamıştır"

Karşı karşıya olunan sınamaların sadece en az gelişmiş ülkeleri değil, tüm ekonomileri etkisi altına aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Küresel finans krizi öncesinde ticaret, küresel büyümenin en güçlü motoruyken, kriz sonrası dönemde tablo köklü biçimde değişmiştir. 1987-2007 döneminde dünya ticareti yıllık ortalama yüzde 7 oranında artarken, 2008-2014 döneminde yüzde 3'lere gerilemiş, küresel büyümeye katkısı belirgin şekilde zayıflamıştır. Bugün küresel ticaretin yeniden canlanması için daha köklü bir uluslararası iş birliğine, yeni politika araçlarına ve sürdürülebilir tedarik zincirlerine ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası ticaret kurallarının kalkınmayı destekleyecek biçimde güçlendirilmesini ve bilhassa Dünya Ticaret Örgütünün özel ve lehte muamele ilkesine bağlılığımızın teyit edilmesini mühim görüyoruz."

"Düşük gelirli ekonomilerin çoğu imkâna sahip değil"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzde dünya genelinde toplam borçluluk oranının küresel hasılanın yüzde 324'üne ulaştığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'de ise bu oran yüzde 89 seviyesinde seyrediyor. Bu görece düşük borçluluk düzeyi bize hem yapısal dönüşümü hızlandırmak hem de yatırımlar için ilave kaynak ayırmak için önemli bir mali alan sağlıyor. Ancak ne yazık ki düşük gelirli ekonomilerin çoğu bu imkâna sahip değil. Bu ülkeler yüksek finansman maliyetleriyle daralan mali alan arasında adeta sıkışmış durumdalar. Birleşmiş Milletler'in 2025 Borç Raporu'na göre, 3,4 milyar insanın yaşadığı ülkelerde faiz ödemeleri, sağlık ve eğitim harcamalarını aşmış vaziyette. Bilhassa düşük gelirli ülkeler için borç yeniden yapılandırma süreçlerinde adil ve eşit muameleye dayalı bir yaklaşımın benimsenmesini destekliyoruz. Türkiye olarak G20 ortak çerçevesi kapsamında katkı sunduğumuz Gana ve Etiyopya'nın borçlarının yeniden yapılandırılması sürecinde alınan mesafeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu örnekten hareketle kimsenin geride bırakılmadığı daha kapsayıcı bir küresel ekonomi inşasında tüm G20'yi daha fazla sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum."

Kaynak: bülten