24 Temmuz gününün ülkemizde iki ayrı anlam ve önemi vardır.

Biri 1908’de Türk basınından sansürün kaldırılışının yıldönümüdür.

Yanı 114 yıl önce sansürün kaldırılmasıyla Basın Bayramı olarak kutlanmaktaydı.

Uzun yıllar basın bayramı olarak kutlanmış ancak geçen süreçte bazı olumsuzluklar ve basın üzerinde oluşturulan baskı nedeniyle 24 Temmuz Bayramlıktan çıkmıştır.

Şu anda 24 Temmuz Basın Özgürlük ve Dayanışma Günü olarak kutlanmaktadır.

***

Özellikle son yıllarda Türk Basını teknolojik açıdan belki ilerledi ama içerik açısından gerilerde kaldı.

Türkiye’nin en büyük basın meslek örgütlerinden olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu, her yıl olduğu gibi bu 24 Temmuz’da da basının sorunlarını dile getirdi.

Gazetecilerin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı, düşünceyi, ifade özgürlüğünü yok edici, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını ortadan kaldıracak önlemlere başvurulmamasının önemine değinildi.

***

Sansür artık günümüzde kalmasa da şekil değiştirerek baskıcı rejim şeklinde üstü kapalı uygulanıyor. Bu nedenledir ki gazeteciler, her şeye rağmen 24 Temmuz’u Basın Bayramı yerine Basın Özgürlük ve Dayanışma Günü olarak kutluyorlar.

TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca da, 24 Temmuz 1908 yılında ülkenin gelişmesi için atılmış en büyük adımlardan biri olan basında sansürün kaldırılması ile birlikte günümüze kadar gelen şartlar dahilindeki gazetecilerin özgürlükleri ile alakalı gelişmeler ve bunun yanı sıra yetersiz kalan kanunların gazetecileri zor duruma düşürdüğünü belirterek, basının susturularak değil, özgürleştirilerek demokrasinin gereğinin yapılmış olacağını ifade itti.

***

TGF ayrıca şu önerilerde de bulundu.

Basın meslek ilkelerine uygun, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, tarafsız ve objektif bir yayıncılık anlayışı; toplumda basına güveni artırmasının yanında, kamuoyunun yanlış bilgilendirilerek yönlendirilmesinin ve dezenformasyonun önüne geçilmelidir. Toplumsal değerlere saygılı, sorumluluk bilinci içinde, tarafsız bir anlayışla görevini yerine getiren özgür basın, demokratik toplum düzeninin korunmasının en büyük güvencesidir.

TBMM'de görüşülmesi ertelenen 40 maddelik “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” her ne kadar basın sektörüne bazı değerler katmış olsa da birçok maddesinde düzenleme yapılması gerekmektedir. Bunu bir kez daha yineleyerek yüce meclisimizden konuya hassasiyet göstermelerini istiyoruz.

Yerel basınımıza destek olunması ve yaşatılması için adeta can suyu niteliği taşıyan desteklerin devam etmesi şehirlerimizin arşivi olan gazetelerimiz için büyük bir önem arz etmektedir.

***

24 Temmuz nedeniyle çeşitli iletişim araçlarıyla günümü kutlayan ve iyi dileklerini ileten dostlarımıza teşekkür ediyorum.

Bir mesaj beni oldukça etkiledi paylaşmak istedim.

“Daha özgür bir basın için az kaldı. Basın bayramınız kutlu olsun”