Pandeminin ilk günlerinde hatırlayın, toplumun çok büyük bir kesiminin öncelikli beklentisi aşıydı.

Aşı ne zaman bulunacak?

Aşı bulundu mu?

Türkiye’ye ne zaman gelecek?

Öncelikli olarak takip ettiğimiz haberler bunlardı.

2021’in ilk aylarında aşıyla tanıştık.

Bir süre Çin mi, Alman mı tartışmaları yaşandı.

Çin’de karar kıldık, 65 yaş ve üzeri vatandaşlar öncelikli olmak üzere aşılanmaya başladık.

Sonra diğer yaş grupları derken aşı tercihimiz ikiye çıktı.

Bu kez birinci, ikinci, üçüncü derken dördüncü doz aşı olanlar bile oldu.

 

***

Tabi tüm bunlar yaşanırken aşı karşıtları da ortaya çıktı, hatta koronaya inanmayanlar bile vardı.

Halen varlar.

Yakınları hatta kendileri bile koronaya yakalanmalarına rağmen bu inat devam ediyor.

Nihayet dün yeni bir dönem başladı.

Aşı olmayanlara çeşitli yaptırımların uygulanacağı günlere girdik.

Aşı olmamakta ısrar edenler bazı yerlere giremeyecek, seyahat edemeyecek, bir takım haklardan yararlanamayacak.

Ya aşı olacaklar ya da haftada iki kez test.

 

***

Okulların yüz yüze eğitime başlamasıyla sahiller büyük oranda boşaldı.

Sıcak yaz günlerinde maske, mesafe kuralı pek uygulanmadı.

Aşı karşıtlarına rağmen aşılama haritasında iller büyük bir hızla maviye dönüyor.

Dün itibariyle alınan önlemler sayesinde hastaneler ve aşı merkezleri önünde kuyruklar oluşmaya başladı.

Aşı olmayanlar şimdi aşı kuyruğunda.

Aşı olmak kendilerini koruyacağı gibi, karşısındakiler için de koruyucu bir önlem.

Bu nedenle karşıtların bile aşı olması gerekiyor.

Sağlık Bakanı hemen her gün uyarıyor.

Bu salgının önüne ancak aşıyla geçebiliriz diye.

Bunun başka bir çaresi yok.

Vaka sayıları artıyor, ölümler günde 300’e yaklaştı.

Pandeminin en yoğun günlerinde bile bu kadar vefat sayısı pek olmamıştı.

Hastaların ve vefatların gerçi açıklanmıyor ama çoğunluğunun aşı olmayanlardan oluştuğu de söyleniyor.

Umuyoruz, alınan önlemler işe yarar da aşılanma istenilen seviyeye gelir.