Arı ile çiçeğin aşklarında arı çiçeğe, çiçek arıya âşık... İsteyen arının çiçekle buluştuğu anı gözlesin. Arı, her çiçeğe konmuyor. Balda şifaya dönüşen çiçeğin yasak aşkla zehir olacağını bilen arı her çiçekten nasiplenmiyor. Ne bulursa buldum deyip tıkınmıyor. Arının balı ondan “arı” oluyor. Temize pislik bulaşmadıkça kirlenmez. Asil azmadıkça ne bal bozulur, ne de tuz kokar. Baldaki hile ve sahtekârlık ne ise İslam’a mal edilmeye çalışılan bidatler de öyledir.

Enbiya suresinde Hz. Eyüp’le ilgili bir kıssaya isnatla anlatımda: “Ya Rab, şikâyetçi değilim ama vücudumun diğer etleri bitince bir kurt dilime, bir kurtta kalbime saldırdı. Dilimle seni zikir ediyor, kalbimle de seni fikrediyorum. Başıma bir bela geldi. Sana sığındım. Sen merhametlilerin en merhametlisisin “ diye, dua da bulununca Allah, ondan bütün belaları kaldırdı ve “Dilindeki kurdu suya at sülük olsun. Kalbindeki kurdu karaya sal arı olsun. İnsanlık fayda bulsun ” buyurdu. Her zaman, her mekânda ferman Allah’ındır.    

Nahl suresi ayet 68 ve 69’da, Allah: “Rabbin bal arısına şöyle vahyetti. “Dağlardan, ağaçlardan ve kuracakları kovanlardan göz göz evler edin… Sonra meyvelerin her çeşidinden yiyip rabbinin kolay kıldığı yollara koyul.“ onların karınlarında insanlar için bir şifa olan çeşitli renklerde bir içecek peyda olur. Muhakkak bunda düşünenler için ibret vardır.” buyuruyor. Arıya, bal yapması için gayretli olmasını buyuran Allah, gayreti olmayan insana verir mi? Bal, arı ile çiçeğin aşkından doğar.

  

Birkaç gün önce facebookta İslam’danmış gibi bir menkıbe paylaşıldı. Güya menkıbe dipten doruğa İslam ile çelişkiliydi.   İslam’a ters düşen sözde menkıbeleri din adına benimsemek ne denli etik olur? Bu yönlü menkıbeler Müslümanı aldatma gayeli misyoner mantığı ürünlerdir. İslam adına anlatılan hikâyelere karşı Müslüman basiretli olmak zorunda… Siyonist kafalar fî tarihinden beri dinselmiş gibi pek çok hurafe ve batıl inancı Müslüman coğrafyasında pazarlamaya çalıştılar, çalışıyorlar.

Söylem ve eylemde dikkatli olmak Allah’ın emri... İslam da olmayanı İslam’danmış gibi kabul gaflettir. Sözde menkıbede hacca giden bir adamın hanımı keramet sahibi gösterilmeye çalışılmış. Adam: “Ben dönünceye kadar ki ihtiyacını bildir, sana bırakayım.” demiş. Hanımı da: “Ben, senden hiçbir şey istemem. Senin bıraktıklarına ihtiyacım yok. Bana gelecek gelir.” demiş, deniliyor ve menkıbe bu mabeyinle devam ediyor. İnsanın varlık sebebi imtihandır. İmtihanı gale almamak tevekkülle bağdaşır mı? Tevekkül, gayretten sonradır. “Taş yerinde ağırdır.” sözü mucibi İslami terimleri yerli yerinde değerlendirmeli.

Kılınmadık namaz, namaz olur mu? Yemek yemedikçe karın doyar mı? Bu menkıbeyi düzenleyen İslami hükümlerden imtihan, havaice asliye, nafaka,  sadaka, gayret ve Allah’ın adaletinden bî haber olmalı. Çocuğun doğması için kadın ile erkeğin evlilik hali gerekir. Babasızlık Hz. İsa’ya hastır, bir başkasına değil. Gökten sofra inmesi de İsa Peygamberin bir mucizesidir. Mucize peygamberlere aittir. Keramet başka şey, tevekkül daha başka şeydir.

Tevekkül, güven duygusudur. Hud suresi, ayet 51’de Allah: “De ki, bize Allah’ın takdirinden başkası ulaşmaz. O, bizim Mevla’mızdır. Onun için Müminler yalınız Allah’a tevekkül etsinler.” buyuruyor.  En önemlisi de Necm suresi ayet 39’da, Allah’ın: “İnsan için kendi çalıştığından başkası yoktur.” buyruğunu umursamamak kimin haddine? Balı, bal olarak satanlara eyvallah! Bal görünümlü şeylerin bal deyi satışına ne demeli? Hileli balın satışı ne denli ahlaki ise İslam’ın özüne ters bilgiler de o denli yanlıştır.  

Menkıbenin özünde Kur’an’a terslik varsa ona itibar edilmez. Mevlana’nın Mesnevisindeki derslik hikâyeler gibi pek çok hikâyeler vardır. Bağlamından koparılmadan ayet veya hadise dayalı misal gayeli anlatılan menkıbelere laf yok! Pek çok kişi hadis rivayetine kalkışınca bir heyet oluşturulmuş. Heyet, hadis rivayet edenleri incelemeye almış. Hadis rivayet ettiği bildirilen bir zata gittiklerinde o kişinin tarlada atlarına boş yem torbası taktığını görmüşler. “Boş torba takarak hayvanları bile kandırıyor bu adam. Yalancının sözüne güven olmaz.” deyip onun hadis rivayetini reddetmişler. İslami ve insani hususlarda hassasiyet böyle olur.

Ömrünüz uzuz, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!








Yunus Emre GÜLLÜ - 24 ARALIK 2022 / Milli irade