İşçiyi, memuru, emekliyi enflasyon altında ezdirmeyeceğiz diyenler acaba nerede?

Resmi enflasyonun yüzde 20’lerde, hissedilen enflasyonun yüzde 40’lara dayandığı bir ortamda verilen yüzde 4’lük 5’lik zamla bu insanlar ne yapacak.

İşçi, memur, emekli enflasyonun altında inim inim inliyor.

Bir de üstüne üstlük kriz ortamındayız.

Fakirin en önemli yiyeceği olan ekmek bugün-yarın zamlanır.

Çünkü fırıncıların dayanacak gücü kalmadı.

Un fiyatlarına neredeyse bir haftada yüzde 50’nin üzerinde zam gelmesi fırıncı esnafını da dayanamayacak noktaya getirdi.

 

***

Dün de Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ankara'da hesaplanan gıda enflasyonunun Eylül'de bir önceki aya göre yüzde 4.45 arttığını; dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1,893 lira, yoksulluk sınırının ise 6,167 lira olduğunu açıkladı.

“2018 yılının ilk altı aylık döneminin ardından gıda fiyatları son sürat yükselmeye devam ediyor. Etiketler neredeyse her gün değişmeye başladı. Mevsim etkileri nedeniyle yaz mevsiminde genellikle gerileme gösteren sebze-meyve fiyatı bile arttı. Ücretli çalışanlar başta olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartları dayanılmaz boyutlara ulaştı” görüşüne yer verdi.

 

***

Asgari ücretin 1600 TL olduğunu düşünürsek, asgari ücretlilerin tamamı aç.

Ülkenin büyük bir çoğunluğu yoksul.

Ama “kriz mıriz yok” deniliyor.

Evet, ücretliyi enflasyon altında ezdirmeyeceğiz diyenler acaba şimdi ne düşünüyor.

İşçi sendikaları, asgari ücretin en az 2000 TL olmasında, çalışana enflasyon oranında hatta enflasyonun üzerinde de zam verilmesini istiyor.

Hükümet yanlısı ve her gün emekliye zam haberleri veren Takvim Gazetesinin dünkü haberine bakarsanız emekliye yüzde 10.65 zam varmış.

Bu gazetenin zam haberlerine baksak şimdiye kadar emekli “köşe” olmuştu.

Verilir mi dersiniz bu zam…