Spora merakı sayesinde ortaokul çağlarından itibaren tekvando ile iç içe olduğunu belirten 58 yaşındaki Türkiye Tekvando Milli Takım Antrenörü İsa Şahin, yaklaşık 40 yılı aşkın bir süre önce Eskişehir’de görev yapan tekvando eğitmeni ve Astsubay Coşkun Eftekin ile başlayan hikâyesini anlattı. O zamanlar tekvandoyu gelecekteki mesleği olarak düşünmediğini ifade eden Şahin, daha sonraki süreçte ise sırası ile siyah kuşak, antrenörlük, hakemlik ve Milli Takım Antrenörlüğü olarak aldığı sorumlulukları dile getirdi. 2017’de Samsun’da düzenlenen Yaz İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları’nda yetiştirdiği sporcusu Elif Yenigün ile yaşadığı şampiyonluk başta olmak üzere tüm takım olarak da büyük bir derece elde ettiklerine dikkat çeken tecrübeli antrenör Şahin, “Hem Milli Takım’a hem de Eskişehir’e sayısız sporcu yetiştirdim” dedi.

“Antrenörlükte emeklilik yoktur”
Çocuklara sporu sevdirmek ve içlerinde yetenekli olanları ise başarılı bir şekilde tekvandoya devam etmeleri için teşvik ettiğini aktaran siyah kuşak 7’nci dan derecesine sahip Şahin, “Bu spora 40 yılı aşkın bir süredir hizmet ediyorum ve edeceğim. Antrenörlükte emeklilik yoktur. Her zaman içimizde o heyecanı yaşatıyoruz. Yetiştirdiğimiz sporcuların birçoğu da aynı zamanda antrenörlük yapıyor. Bu yıl Yıldızlar Dünya Şampiyonası’na katılan sporcumuz Nazlı Efe, maalesef ki madalya maçını kaybetti. Fakat tekrar Avrupa Şampiyonası’na katılır ise bir madalya bekliyorum. Sene 2022 oldu ve hala daha Dünya Şampiyonası’nda mücadele eden sporcular yetiştirmeye devam ediyorum. Sıfırdan eğitimlerine başladığımız sporcuların arasında yetenekli ve başarılı olan gençler, büyükler ve diğer kategorilerde Milli Takım’ı temsil edebilecek kapasiteye sahiptir” şeklinde konuştu.

“Futbol bizim başarılarımızı gölgeliyor”
“Dünya Olimpiyat Şampiyonu sporcu yetiştiriyoruz duyulmuyor veya desteklenmiyor ama bir futbol takımı transfer yaptığı zaman günlerce konuşuluyor” diyen İsa Şahin, “Yanlış bir spor kültürümüz mevcut. Asıl sporu biz yapıyoruz. İnsanları hatta çocukları her yönü ile geliştiriyoruz. Futbol bizim başarılarımızı gölgeliyor. Sabah akşam spor yorumcularının dilinden düşmüyor. Fakat amatör branşların başarısı ise kısaca geçiştiriliyor. Bu durumları aşmamız ve kendimizi geliştirmemiz lazım. Aileler artık daha bilinçli ve çocuklarını spora yönlendirmek istiyorlar” diye ifade etti.

“Müziği de çok seviyorum”
Sporun haricinde müziğe olan tutkusunda da bahseden tekvando eğitmeni Şahin, konu ile alakalı olarak sözlerine şu şekilde sürdürdü:
“Spor mesleğimiz oldu ama müziği de çok seviyorum. Müziğe karşı her zaman bir sevgim vardı ve insanlar sesimin güzel olduğunu söylerlerdi. 2009’da Konya’da Teknik Direktörlük Kursu’ndayken, tekvando camiasının çok büyük olduğunu ve futbol takımlarının marşları gibi bizim de olması gerektiğini düşünmüştüm. Ardından sözler yazarak arkadaşlarım ile paylaştım. Profesyonel bir şekilde bu işi sürdürmeye devam ettim. 2012-2013 yılında İstanbul’da yazdığım sözler üzerine müzikler yapıldı. 6 parçası olan bir CD hazırladık. 2018’de ise en son yaptığım ‘Taekwondo Bizim Büyük Aşkımız’ marşına klip çekip ayrıca işitme engelli bireyler için altyazı hazırladık. Çok beğenildi. Türkiye başta olmak üzere tüm Dünya’da ilgi ile izlenmeye devam ediyor. Bizim için bu bir ilk oldu. Ben sanatçı değilim ama müziği çok seviyorum. tekvando bize çok şey kattı ve biz de ona hizmet ediyoruz. Hala yeni sözler yazmakla meşgulüm ve onları da imkanlar dahilinde insanlara sunacağız.”