Yusuf kıssasının devamında… Hükümdarın gördüğü rüyanın tabiri için düş
yorumcuları toplandı ve dediler:
-Bu rüyanın tabiri mümkün değildir. Bu rüya sırlarla dolu...
O sıra mecliste hükümdara su götüren saka, Hz. Yusuf’u hatırladı. Bu rüyayı ancak
Yusuf’un tabir edebileceğini söyledi. Hükümdar, sakayı zindana gönderip Yusuf’tan rüyanın
tabirini sormasını istedi.
Saka, zindanda Yusuf’un yanına vardı. Yedi yıl önce zindandan çıkarken Hz.
Yusuf’un kendisine olan tembihi hatırladı. Tembihi unuttuğu için Yusuf’tan özür diledi.
Sakaya, Yusuf’un tembihini yedi yıl unutturan kim? Yedi yıl sonra da hatırlatan kim?
Bu unutma ve hatırlamanın sırrındaki incelik önemli… Saka, hükümdarın rüyasını Yusuf’a
anlattı:
-Ey Yusuf, hükümdarın bu rüyası hakkındaki yorumun nedir? Dedi. Hz. Yusuf, rüyayı
tabirinde:
-Yedi yıl bolluk ve akabinde yedi yıl da kıtlık olacak. Bolluk zamanında çok mahsul
ekilsin. Mahsulün fazlası kıtlık zamanı lazım olacak. O nedenle mahsulün fazlası muhafaza
edilsin. Kıtlık zamanından sonra hayat tekrar normale dönecektir.
Hz. Yusuf, iktisadi gelişime dikkat çekiyor. Varlık zamanında tasarruf yapılmasının
kıtlık zamanında insanı muhtaç duruma düşürmeyeceğine... Aksinde, iktisadi de olsa tedbirin
önemini hatırlatıyor. Bolluk sırasında dahi olsa israftan kaçınılması konusunda uyarıyor.
Harcamaların yerli yerinde yapılmasının faydasını belirtiyor.
Hükümdar, Hz. Yusuf’un rüyayı bu yorumu üzerine onu zindandan tahliye etti.
Ey düşünen akıl sahipleri! Olaylar ilahi sırlarla doludur. Hz. Yusuf’un başına gelen
olaylar bir rüya ile başladı. Acı ve elem dolu zamanlar yılları kapsadı. Hz. Yusuf’un kuyuya
atılışındaki sır bir rüya ile bildirildi. Hz. Yusuf, bir kadının arzu ve kini sonucu atıldığı
zindandan yine görülen bir rüya sonucu yedi yıl sonra çıkar.
Anlaşılıyor ki ihtiras, hasetlik, şehvet ve servet tutkusu insanlığı saadetten sefalete
sürüklüyor. Allah, takdir edince kaza vuku bulur. Kaderde olan tecelli eder.
Hükümdarlar hükümdarı Allah, bir fani olan hükümdara nasıl yapacağını bir rüyayı
sebep kıldı. Fani hükümdar bunun farkında olamadan hükümdarlar hükümdarının dilediğini
yaptı. Can bedenden çıkmadıkça Allah’ın rahmetinden ümitsiz olmamak lazım!
Hükümdar Reyyan, emir verdi. Hz. Yusuf’u zindandan huzura getirtti. Hükümdar, Hz.
Yusuf’a yetmiş farklı dilden konuştu. Hz. Yusuf, bu yetmiş dilin hepsini aynı dille cevapladı.
Sonra Hz. Yusuf, İbranice konuştuğunda hükümdar ise bu lisandan anlamadı. Hükümdar,
Yusuf’a dedi:
-Bu dil hangi dildir? Hz. Yusuf:
-Atalarım İbrahim, İshak ve Yakup’un kullandıkları dilidir. Konuşmasının devamında
Yusuf, Arapça konuştu. Hükümdar, bu dili de bilmediğini söyledi. Hz. Yusuf:
-Bu dil de amcam Hz. İsmail’in dilidir, dedi.
Hükümdar Reyyan, Yusuf’a:
-Yorumladığın rüyamı biraz daha detaylı anlat! Dedi. Hz. Yusuf:
-Söylediklerimi yaparsan ve istediğim gibi davranırsan herkes sana gelir. Sana
güvenir. Sen de iyice zengin olursun. Hükümdar Reyyan:

2
-O halde, servetim arttığında bu işi kim yürütecek? Sen, benim hazinemden sorumlu
maliye bakanım olur musun? Dediğinde, etraftakiler tereddütle bakıştılar ve dediler:
-Bir köleden bakan olur mu?
Allah isterse olur. Köleden hükümdar ve hükümdardan da köle olur. Çünkü mülk
onun… Baki olan da ancak o… Evvel ve ahir kudretli olan da o…
Yusuf’a bu göreve verildiğinde o, o zaman otuz yaşında idi. Bir başka rivayette,
hükümdar Reyyan ölünce Hz. Yusuf’u onun yerine geçirdiler. Ve böylece Hz. Yusuf Mısır’a
sultan oldu. Köle, sultan oldu. Âleme ibret oldu.
Hz. Yusuf, bir gün at üzerinde giderken Züleyha kendisini gördü. Züleyha, ona şöyle
dedi:
-Hamd olsun o padişahlar padişahına ki, kendisine uyduğu için Yusuf’u sultan, nefsine
uyduğu için sultanı da köle yaptı, dedi.
O zamandan bu zamana hâlâ Züleyha, Yusuf’a olan aşkından ve tutkusundan ağlayıp
dururdu. Züleyha, birinde bütün putlarını karşısına aldı ve putlarından Yusuf’un gönlünü
kendisine meyil ettirmelerini istedi. Neticede putlarına yalvarışından fayda gelmeyeceğini
anladı. Puta tapmayı terk etti. Böylece Yusuf’un inandığı Allah’a inandı.
Züleyha, bu defa eşi benzeri olmayan, doğup doğurmayan bütün kudret ve azameti
elinde bulunduran tek olan Allah’a dua etti. Allah, onun bu duasını kabul etti. Züleyha,
böylece Hz. Yusuf’la evlendi. Muradına erdi. Muradına erdi ama Züleyha da iyice
yaşlanmıştı. Gerdeğe girdiklerinde Hz. Yusuf, Züleyha’ya dedi.
-Ey Züleyha! Allah’ın rızasına uygun böyle helâl nikâh ile evlenip birleşmek daha iyi
değil mi? Züleyha:
-Ey Yusuf, beni ayıplama! Kocam iktidarsızdı. Ben, hâlâ bakireyim. İster istemez
gönlüm sana aktı. Rabbim sonunda beni, sana kavuşturdu. Devam edecek!
Ömrünüz uzun! Kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!