Gıda alerjisi olan kişilerde ağızda ve ciltte kaşıntı, boğaz ve yüzde şişme, deri döküntüsü, karın ağrısı, ishal şeklinde şikayetler ortaya çıkabiliyor. Ayrıca nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü, bayılma ve şok durumları da yaşanabiliyor. Gıda alerjilerinde görülen bu belirtiler, besin yenildikten kısa bir süre içerisinde başlayabiliyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Çocuk İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Nail Güner, Ramazan Bayramı’nda gıda alerjisi yaşamamak için dikkat edilecek noktalara değindi. Prof. Dr. Güner, “Özellikle alerjisi olan çocuklarda içeriğinin ne olduğu belli olmayan şekerler fazla tüketildiği takdirde bu dönemde bunlarla ilgili sorunlar yaşandığını görüyoruz. Çocuklardan bu lezzetli ürünleri tamamen sakınmak ilgiyi arttıracaktır. Şekerleri tadacak miktarda tüketebilirler ancak bunu yüksek miktarda aldıkları takdirde önemli sorunlarla karşılaşabilirler” dedi.

“Bazı hastalarda ağır alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor”
Katkı maddesi bulunan ürünlerin tüketilmemesi konusunda dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Çocuk İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Nail Güner, “Katkı malzemesi bulunan ürünlerin çocuklar, hatta hiç kimse tarafından tüketilmesini istemiyoruz ama özellikle çocuklar tarafından tüketilmemesi noktasında ailelere önerilerde bulunuyoruz. Nasıl katkı malzemeleri var? Bunlar tatlandırıcılar, koku vericiler olabiliyor, onun dışında kıvam arttırıcılar olabiliyor. Bunların tamamı çocuklar için zararlı maddeler. Bunları tükettikten hemen sonra veya gün içinde ilerleyen zamanlarda veya birkaç gün sonra vücutlarında farklı döküntüler, kızarıklıklar meydana gelebiliyor. Bazen bu çok yoğunlaşabiliyor. Bazı hastalarda ise ağır alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Bunlar tehlikeli durumlara kadar ilerleyebiliyor. Bu noktada misafirliğe gittiğimiz yerlerde nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Eğer çocuğunuzla bir alerji varsa mutlaka aileyi bilgilendirmek gerekir. Yedi içtiği şeylerde bu katkı maddesinin olup olmadığını sormak gerekir. Eğer varsa onları tüketmemesi konusunda dikkatli olmak gerekir. Diğer taraftan tabii olan reaksiyonlarla ilgili olarak ciddi bir reaksiyon olacaksa ailenin daha önceden bu konuyla ilgili eğitim alması gerekir ve acil durumlarda nasıl müdahale yapılacağı noktasında hekimler ve sağlık çalışanları tarafından mutlaka bilgilendirilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

“Büyük bir kısmında da sebep tespit edilemiyor”
Prof. Dr. Şükrü Nail Güner, alerjiyle ilgili birçok öykünün ilk defa katkı malzemesi olan besinlerle karşılaşıldığı zaman ortaya çıktığını anlatarak, "Bunların büyük bir kısmında da sebep tespit edilemiyor. Çünkü bunların standart testleri yok. Bazı maddelerde, gizli alerjen dediğimiz maddeler var, tamamı yazılmıyor. Burada dikkat edilecek konu tabii bu ürünler tüketiliyorsa da güvenilir marka ürünlerinin tercih edilmesi, merdiven altı ürünlerin kesinlikle tercih edilmemesi. Bazen daha ekonomik olması açısından dışarıdan gelen çocuklara dağıtılan ürünlerin daha ekonomik olan kısımları tercih ediliyor. Tabii bunlarda etiket okumayı mutlaka bilmek gerekiyor. İçinde maddeler varsa onlardan uzak kalmak gerekiyor. Alerji ilk defa ilk yediği anda tespit edilebilir. Ciddi alerjik reaksiyonlarda hastanın mutlaka en hızlı şekilde hekime ulaştırılması gerekiyor. Özellikle nefes darlığıyla giden kızarıklık, şişlik, ses tellerine şiddetle giden durumlarda vakit kaybettirilmeden mutlaka sağlık birimlerine ulaşılması gerekiyor. Burada uygun tedaviyle hastanın hayatını kurtarabilirsiniz” diye konuştu.