24 Ocak Türkiye tarihinde kara bir gündür.

Çünkü 8 yıl arayla aynı gün çok değerli iki evladını kaybetti.

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde bombalı bir saldırı, Gaffar Okkan da 24 Ocak 2001 tarihinde silahlı saldırı sonucu şehit edildi.

Araştırmacı gazeteciliğin usta ismi Uğur Mumcu, aradan geçen 29 sene boyunca unutulmadı.

Uğur Mumcu’yu sırf gazetecilik yaptı diye katlettiler, susturmak istediler.

Düşünceleri, görüşleri hep hayattaydı.

Ardınhdan nice Uğur Mumcu’lar geldi, halen de Türk Basın hayatında Mumcu’nun yolunda yürüyen cesur gazeteciler var.

***

Gaffar Okkan Emniyet Müdürüydü.

Eskişehir için ayrı bir değeri vardır.

Eskişehir’de yıllarca görev yaptı. O zamanın 1. Şube, şimdiki adıyla Siyasi Şube Müdürüydü.

Emniyet Müdür Yardımcısı olarak Eskişehir’den ayrıldı.

Önce Kars sonra da Diyarbakır Emniyet Müdürü oldu.

Görev yaptığı her yerde kendini çok sevdirdi.

Diyarbakır’da da öyle, terörle mücadele etti.

Diyarbakırlılar da onu çok sevdi.

Bir 24 Ocak akşamı silahlı saldırı sonucunda şehit ettiler.

Her ikisi de ülkenin önemli değerleriydi.

Aradan ne kadar zaman geçse de unutulmadılar, unutulmayacaklar.

MEHMET AKSOYEK

Mehmet Aksoyek, Türk Hava Yollarının Eskişehirli pilotudur.

Dostum, arkadaşım Battal Aksoyek’in de oğludur.

Geçtiğimiz günlerde Kazakistan’da meydana gelen ayaklanma sırasında görevi gereği oradaydı.

39 Türk Hava Yolları mensubuyla birlikte o da Kazakistan’da mahsur kaldılar.

Orada bulunduğu sürede Eskişehirliler olarak hem Mehmet’in hem de diğer personelin sağ-salim ülkelerine dönmeleri için Eskişehirliler olarak dua ettik.

Dün Mehmet Aksoyek, gazetecilerle bir araya geldi.

Orada yaşadıklarını anlattı.

Kaldıkları otel olayların yaşandığı meydana 200 metre mesafedeymiş.

Otelin çevresindeki hemen tüm binalar yakılmış.

Bulundukları otele hem isyancılar hem de askerler tarafından baskın yapılmış ve üzerlerine silah doğrultulmuş.

Kolay değil yaşadıkları, ailesi başta olmak üzere tüm Eskişehirliler Mehmet’in yalnız olmadığını gösterdi.

Telefonlarına el konmuş, internetler kapatılmış dünyayla ilişkilerini kesmişler bir anlamda.

Ama Eskişehirlilerin arkasında olduğunu bir şekilde öğrenmiş.

O nedenle de Eskişehirli olmaktan gurur duyuyor.

Bizler de tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, şehrine hoş geldin Mehmet diyoruz.